Unuttum karlı bir akşam babamın sobada kestane pişirişini.
Darbukacı Tezgül ablayı ya da Trakyalı Fahrettin abiyi.
Her bayram elini öpmeye giderdim de, kendine has şivesiyle beni sorardı.
Giderken de elime para sıkıştırmasını bırakmazdı.
Unuttum en son çocukluğumda gittiğim memleketimin tandırda pişen ekmeğini.
Çocukluk arkadaşım Gökhan'ı, Doğan'ı, Rıdvan'ı, Ali'yi Veliyi.
Unuttum cebimde 5 kuruş yokken, okulun yolunu cıvıldayarak arşınladığım o günleri.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
maziye duyduğunuz özlemle burnumuzun direklerini sızlattınız çok başarılı buldum genç kardeşim nicelerine.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta