UNUTTUM
İşte sonunda bu da oldu bak,
Seni unuttum.
Mavi saatinin
Bileğine nasıl yakıştığını unuttum.
Hiç çıkarmadığın gündelik kolyenin
Boynundaki duruşunu
Ve
Masaya dirseğini koyup
Prensesler gibi dimdik oturuşunu
Unuttum.
Ellerinin güzelliğini unuttum
Avuç içlerinin kokusunu
Gözünün kahverengisi bol elasını
Saçının esmerliğine inat sarısını unuttum.
İnce uzun boyunu unuttum
Ayak bileklerinin gül dalına benzediğini
Günde bir öğün yemeği bile zor yediğini
Hastanenin acilini
Kendine yol ettiğini unuttum.
"Aşkım" sözcüğünün
Diline nasıl yakıştığını unuttum.
Dilek ağacına ip bağladığını
Bana küsüp
Günlerce ağladığını unuttum.
İçime kapanacağımı anladığın zamanlarda
Anneleşerek "Yapma!" dediğini
Yüreğinin en güzel yerinde
Bana da yer verdiğini unuttum.
Çok sigara içtiğini unuttum
Ciğerlerinin bundan fena etkilendiğini.
Mala mülkte tamah etmediğini
Azla yetinmeyi iyi bildiğini unuttum.
Öyle bir dinlerdin ki beni
Yanındayken,
Bir hiç olduğumu unuttum.
Gider gibi yaptığın zamanlarda bile
Çocuklar gibi
Hüngür hüngür ağladığımı unuttum.
Unuttum arkadaşlarının tümünü
Morlu'yu
Sarı'yı
Japon'u unuttum.
Kırmızının
En sevdiğin renk,
Gülün,
En sevdiğin çiçek olduğunu unuttum.
Hani,
Söz vermiştim ya
Unuturum diye...
Bak sözümü tuttum
Unuttum.
Levent DİZDAR
2017
Kayıt Tarihi : 9.10.2018 07:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)