Alınca kalemi yazarız bazan
Kar indi serime çaldı borazan
Dört mevsim hardayız,her mevsim hazan
Zemheri “nar”ında “yaz”ı unuttuk
Akıl sır ermiyor şimdi gidişe
Bıldır ağlıyoruz bu yıl ölmüşe
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
devam hocam devam biz unutmuşuz ama sende hafıza zehir gibi:))
Bir mal gibi mezatlara atılır
İffetler kotrada, yatta satılır
On üçünde körpelerle yatılır
Al yazma içinde “kız”ı unuttuk
Maalesef Reisim.Durumlar bozuk.Doğruları yazan kalemin hiç susmasın.Saygılar.
Her şey kısır şimdi, her değer yetim
Kırmak değil hiç kimseyi adetim
Yiten değerleri sormak niyetim
Fikir meydanında “tez”i unuttuk...
Soran, arayan, öğreten duyarlı yüreğinize sağlık.
10 -Saygılarımla
Beyinler körelmiş gaflete dalmış
Çark yerinden çıkmış adalet şaşmış
Zalimler mazlumu başından savmış
Doğru yolu gören “göz”ü unuttuk...!
Selamlar
Beyinler körelmiş gaflete dalmış
Çark yerinden çıkmış adalet şaşmış
Zalimler mazlumu başından savmış
Doğru yolu gören “göz”ü unuttuk...!
Selamlar
Her şey kısır şimdi, her değer yetim
Kırmak değil hiç kimseyi adetim
Yiten değerleri sormak niyetim
Fikir meydanında “tez”i unuttuk
yüreğin ve kalemine sağlık Ağbi,selamlar..
Milli değerlere vurduk bir çizik
Ne bir kanun koyduk ne de bir düzük
Elektronik oldu şimdiki müzik
Kaval ud'u ney'i 'saz'ı unuttuk
Sen unut o unutsun kimler unutmadıki diyor ya hocam şarkıda aynen öyle.Oyunhavaları değişti sazı unuttuk, Müzikler değişti hazı unuttuk,Hep çoğu seçtik azı unuttuk.Nemi yaptık avuttuk hocam kendimizi avuttuk.Hipap diyorlar şimdi düşük bel pantolon modasıyla kafasının üstünde dönüyor zavallı gençlik.Bir top sakal kulağa küpe boynunda haç.Ne diyelim hocam şimdi bu bizim gençliğimizmidir.Yüreğine sağlık hocam yazacak çok derdimiz varda.Yazmaya dursam şiir oluyor ah ile vah ile ömür doluyor.Allaha emanet olasın üstadım kare kare işlemişsin şiiri.saygılarımla
Ümüt Güngör
Münafık sevdalar sararken hanı
Riyakâr dostluklar acıtır canı
Yitirdik candaki nazlı cananı
Perdeler hapsinde “yüz”ü unuttuk
SAYIN ELMAS NELER NELER UNUTMADIK Kİ???
YÜREĞİNİZE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR ŞİİRDİ...
SAYGILARLA...
Akıl sır ermiyor şimdi gidişe
Bıldır ağlıyoruz bu yıl ölmüşe
Kanıp aldanırız bir kaç gülüşe
Cilve edasında “naz”ı unuttuk.
yüreğine sağlık Türkoğlu
Unuttuklarımızı bize hatırlatıyorsun
tebrikler efendim
selam ve saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta