Bir zamanlar aşk nedir diye yaşadım
Aşkı yaşayanlara hep gıpta ile baktım
Yalnızlığın kucağında yıllarca avundum
Bir akşam üstü bir güzele rastladım
Sanki kalbim; işte bu işte bu diyordu
Sevdim seni hemde vazgeçilmez tutkuyla
Sonrasını biliyorsun, yıllarımız geçti
Hep aynı tazelikte hep aynı sevdayla
Mutluluğun saltanatını sürdük
Sana gülüm dedikçe gülen gözlerin
Canım dedikçe tebessümlerin
Beni her gün yeniden aşık ettiler sana
Bahar yorgunu çiçekler şahit aşkımıza
Hatırlar mısın bana verdiğin ilk karanfili
Heyecanlandırmıştı yürek kırmızısı rengi
Şiir defterimin arasında hala duruyor
Zavallının yaprakları kurumuş
Seni seviyorum dediğimi unutmamış
İnan sevdiğim hala rengi kırmızı, solmamış
Bir karanfilin aşka saygısı böyle olurmuş
Tam on yedi yıl geçmiş aradan
Ölüm hariç ayrılık nedir hiç tanımadım
Ve gittin sanki yeniden gelecek gibi
Bana unuttuğum ayrılık aşkını öğrettin
Allah’ım nedir bu ayrılık denen hasret
Sen yokken sana daha çok aşık oldum
Keşke giden sen değil ben olsaydım
Ayrılığın aşkını canım, sen yaşasaydın
Ah o hasret yokluğunun hasreti
Sana kavuşmanın hasreti
Seni sevmekten daha lezzetli
(12.04.2002 Tavşanlı)
Mehmet ÇetinkayaKayıt Tarihi : 14.3.2005 11:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!