Kurumuş yolumun üstündeki pınarlar su vermiyorlar
Unutmuş olmalılar, buradan geçer hep kara sevdalar.
Heybemdeki kırıntılar, yetinilemeyecek kadar az
Unutmuş olmalılar, bir insan mutlulukla doyar.
Gamzemde ki gülücükler soldu açmıyor vazom da
Unutmuş olmalılar, yaz yağmurlarını özler.
Kimliksiz hikayenin sayfaları bitmek üzere...
Unutmuş olmalılar, sonbaharı beklemez fırtınalar.
Yüreğinde ki zehirli sarmaşık boy veriyor dilinde
Unutmuş olmalılar, zehirlidir zakkum çiçekleri.
Sözlerim kapanıyor yavaş yavaş arkada kalarak
Unutmuş olmalılar, sırasını beklemez Azrail.
Yıldızlar batıyor akşamdan sabaha görünürde kimseler yok
Unutmuş olmalılar, kendi kalabalığında kaybolur insan.
Bir gece an'sızın yorulur, dalmak istersin derin uykulara
Unutmuş olmalılar, yarı ölümde ölenler var...
Her sabah benden önce uyanıyor acılar, bağrımda
Unutmuş olmalılar, içimdeki mumları söndürmeyi.
Varsın olsun ağlasın ellerim, ağlasın benliğim hıçkıra hıçkıra
Yansın yüreğim yansın ömrüm boyunca, dikenli dalda.
Avuçlarımda bir çift ince sızı devam etsin dansına...
Kayıt Tarihi : 17.12.2013 02:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!