Maziye şöyle dön bak neleri yaşamıştık,
Hayalime düşenler içimi nasıl yakmaz,
Duyguları kaynayan kazanlarda katmıştık,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Sinemi delen müjgân, hilâl gibi kaşların,
Gözlerin dolu dolu olup, akan yaşların,
Işıltısı delerdi anlamlı bakışların,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Derdim, o bakışları koy bardağımda suya,
Gel seni kana kana, içeyim doya doya,
Kaynayarak içime akan unutmuş güya,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Otururduk yan yana, ara sıra diz dize,
Alırdım kucağıma, sarmaş dolaş, yüz yüze,
Çılgınlığın ateşi kaplardı bizi köze,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Sevişmeye doymazdık iki yaprak gül iken,
İnciler incilere değende tatlı diken;
Üzülerek ayrıldık odur boynumu büken,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Ayrılalı hayalin ne cezalar uygular,
Soldu gitti geceler, uğramıyor uykular,
Törpüleyip durursun, azaptandır duygular,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Sanma benim dünyamda yıldızlar çabuk solar,
Toprak olsam da aşkın göverir iplik salar,
Hatıralar kalbimden bünyeme öyle dolar,
O beni haşlayanlar sende neler bırakmaz?
Kayıt Tarihi : 30.6.2010 15:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)