Geceden sıyrıldığım bir gecede,
gözlerim kan çanağı,
Ne soğuk nede sıcak bir ekim gününde,
Kokmuyor ki artık sokaklarda sardunya,
Griye çalan bir hava var gökyüzünde,
Hangi matemin hükmüne girdi mevsim..
Martılar niye bu denli küskün..
Bir başka dağınık ahvallar içindeyim,
Mevsimin suretinden olsa gerek,
üstümde sonbahar, ütüsü bozulmamış dilim
Gözlerim kamaşa kamaşa bakınıyorum ,
Sabahın ilk gelen trenine..
Uykusuzluğun umrunda mı bilmiyorum..
Ama ben seni hiç unutamıyorum..
Yağmur yağınca gel olur mu?
Gökkuşağında asılı kalmış maviyi izleriz
Saat umudu gösterince,
Bizim buralarda az toprak kokunca,
Gamzende bir yağmur damlası olunca,
Nergis kokulu gülüşün ile kapımı çal,
Biliyorsun Sen gülünce Etraf sessizleşir
Bahar kokusu gülüşünden ..
hanımeli bile nasiplenir..
Vuslatın yolcu treni kalkar ,
Hasretin şehrinden..
Geleceğini fısıldadı meltem rüzgarları..
Başımın üstünde yeri var dedim..
Yine gelmedin gelmedin gelmedin..
Ne yağmur temizledi seni..
Nede şiddetli bir fırtına..
Bir ben kaldım gecenin
şakağından vurulmuş anlarında,
Birde karanlığa karışan..
Seni hiç unutamıyorum sözleri..
Diğer yarımdın, yarım kaldım..
Dizlerimde uyuduğun geceler..
Avuçlarıma dökülen iki saç telin,
şimdi satır aralarına sakladığım kokun
yetmiyor kalemime ışık olmaya,
Şiirlerimi susturdum gittiğin vakte,
üşütmüşüm sol tarafımda ki seni,
Bir tas çorba yapmadı dört duvar..
Siyahın içinde ki renk cümbüşüne
Bulandı kocaman kalbim.
ömrüme saklanmış ayrılık şarkısı,
Kesilen ses tellerimin notaları ile..
Duyuyormusun unutulmayanım..
Ben seni hiç unutmayacağım..
Kayıt Tarihi : 15.8.2019 14:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!