Unutmak Yok. Şiiri - Sema Enci

Sema Enci
121

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Unutmak Yok.

gülümsedikçe kadın olan birini tanıyorum
parmak ucu sokağa değince çocuk
vakitli vakitsiz insan
seviştikçe hızlanan
hızlandıkça daha asil daha soylu bir tay duruşu.

şimdi unutmalı kapıları, duvarlar yok
duvarlar yoksa pencereler yalan
evin bütün lambalarını yakıyorum
tanrı az önce kalkıp gitmiş gibi sokak
kaldırımlar titriyor sarı ışıklardan
bıkmadan usanmadan anlatıyorsam bunu
bir şey gelecekmiş gibi hissettiğimdendir
ya da bir şey olacakmış da
ampullerden ve floresan aydınlanmalardan soyunacakmış gibi zaman.

bilmezler
yazdıkça aşık olan biri o.
bir parkta yalnızlıkla sevişmeye benziyor
nemli bir bankın kıpırdamadan altında duruşu
hışırdayan yapraklar ve rüzgâr.

bilmiyorum nasıl yazılır kahkahanın şiiri
herkesin gözlerinin ırmak olduğu bir ülkeden geliyorum
ve her ırmağın yatağında bir şair uyur
yani bu ülkenin beşinden biri şiir konuşur diyor kediler
inanıyorum, şairlere inandığım kadar
kedilere
kuşlara
kayboluşlara.

o durdukça zamanı durduran biri
an’ı yutan...
kocaman bir boyutsuzluk gibi duruyor ağzı
bir kere öpülmemişçesine küskün.

sürsün istiyorum sürsün bu keşmekeşliğin içindeki tertemizliğimiz
sabahın ilk ışıklarıyla sancılanan göğü dinliyorum
herkes göğü dinliyor
bisikletli çocuk
güneşe sırtını veren yaşlı kadın
özlenen sevgili.
bir gülüşün kıymeti bilinmeli oysa orada
ve oraya benzeyen bütün simalarda.
şimdi dağılalım
ev ev
sokak sokak
nehirleri ve dağları
ve ovaları unutmayalım
uzun caddeleri
uzun caddelerde uzun uzun yürüyüşleri...

sokakların kimsesizliğine ağlayan birini tanıyorum
sabah sabah olalı görmedi onun gibi serçe seyiri
ellerinde bir kedinin ayak izleri...
biri gelip bir dükkanın kepengini kaldırsın diye çok bekliyorum
biri yok
dükkan da...
kepenkleri olsaydı sokağın ölebilirdim biliyorum
mutluluktan evet mutluluktan.

bir gün uyandığımda yok’la tanıştım
hep var sandığınız odanın duvarlarının olmadığını fark etmeye benziyordu
doğrulup oturdum
yanıma altını çizdiğim cümleleri alıyorum kitaplardan
kitapları yaktım
bütün kitaplar yakılmak için var, bilmiyorsunuz
ve mutlaka yıkılacak duvarlar
benim bir duvarım yok
kapısız ve penceresiz kaldım
çıkmaya korktuğum tahta bir merdivendi annem
sonra bir peronu getirdiler evimin balkonuna
hiç gelmeyecek bir otobüs o, yok
bir gün uyandığımda yok’u çok sevdiğimi anladım.

sevdiği gözleri yola benzeten birini tanıyorum
tanımak demesek de olur
belki bilmek
belki de biraz anlamaya benziyor.
yolda hep birileri olur
çocuğun biri top sürükler
diğeri koşar hep -neden?
elinde alışveriş filesi bir adam dönüyordur köşeyi
yol dedimse toz kaldırır hafif bir yel esince
kadının saçları uzar uzar
uzar bekledikçe.

bir dal kırıldı
miyavladı o kedi
ellerini sevdi kadın
o kadını tanıyorum
hiç yoktan bir yalnızlık gelip dayanıyor kapıya
yok’u bilmiyor yalnızlık, kapısızlığı anlatamıyorum
çiçek isimleri geliyor aklıma
pembe ortancalar, cam güzeli
akşamsefaları, renk renk sardunyalar
annem davetsiz giriyor araya
sense hep orada duruyorsun
unutmak istiyorum unutmak istiyorum
senaryoda böyle bir sahne yok
biliyorsun
ve hiçbir zaman satılmayacak baharatçılarda.

susalım istiyorum
koksun sözler ağzımızda
sesler çürüsün
bir zaman gelsin çözsün biri bu suskunluğu
kuru otlara basışımızdan anlasın
ceplerimize rüzgâr dolduruşumuzdan
sessizliğimizin kabuk bırakmak oluşunu.
biri yok
biri yok
biri yok...

13 Temmuz 2013

Sema Enci
Kayıt Tarihi : 29.12.2024 12:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir