Gözlerimde katranan karası bir gece
Umutlarım yorgun,
Kavuşmalar Nil’e atılmış bir sandığın içinde
Biçare gönlüm her şey evvelinde,
Ne gidilecek bir yol var şimdi ne de tutunacak bir dal
Oysa sevmek,
Sevmek bir bahar rengiydi hani sözlüklerde.
Sevdiğim,
Tahammülün varsa dinle;
Haberini aldım bu gün
Duydum ki bir ekim gecesi
Yabancı bir ten için ecelime yeltendiğin,
Ecelime son kurşun,
Ecelime benim en vakitsiz en amansız darbe...
Şimdi ne söylesem tutunamıyor insan şu eksik bedene...
Var mı ki bir hal-çaresi,
Tugut Abi gidemem ki ben ona artık
Gidemiyorum abi
Uzanamıyorum kollarına
Dokunamıyorum sıcağına.
Her nefis ölümü tadacaktır,şüphesiz
İnsan kaç defa ölür abi
Kaç defa toprak olur
Yahu kaç kez gömülür bir insan karanlığa
Her defasında tadıyorum ben ölümün hüzün kokan rengini,
Bak,koynumda bilmem kaç matem gözyaşı
Nereye kadar abi
Ama
Ama ben çok seviyorum be abi
En ağır sevda yerimden vurulmuşum hem de
Öyle böyle değil çıra gibi yanıyorum
Bi görsen için acır
İşittiklerimse hep aynı
Zamanla geçer lafzaları
Bırak değmez gazelleri
Daha daha nice teselliler
Avutmuyor abi,geçmiyor da.
Ben diyorum
Ellerini nice ipeklere değişmediğim
Gülüşüne güneşleri heba ettiğim
Gözlerine baharları kurban ettiğim adamı sevmekten bir adım öteye geçemiyorum,
Bu manada sormak lazım işin ehilerine
Allah aşkına söyleyin,
Unutmak nasıl oluyordu?
Kayıt Tarihi : 8.9.2014 10:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!