Unutmadım Gözlerindeki Nemi

Yine bu gece sabaha uzar yalızlığımla,
Yine açık unutmuşum demliğimin altını
Seni düşünürken sessizce,
Sigaramın mezesi bardaktaki çayım,
Sen aç gönül kafesimin kapısını
Özgürlüğe uçayım.
Uykular yine küstü gözlerime
Geceler asır kadar uzun,
Yüreğimde ne var ne yok hepsi sen,
Bana doyumsuz mutluluklar sun…

Vazgeçmedim bilesin
Çılgınlıklar yapmaktan ansızın,
Hala hayaller kuruyorum
Hala sevda konusunda arsızım.
Seviyorum hala bakışlarındaki
Kaçamak mutluluk sorgularını,
Her ne kadar aşamadıksa da
Feleğin utanç duvarını,
Bu ara gece yarıları
Kahve içmeye de fena dadandım,
Kaybolmuş düşlerimle yine
Seni andım.

Bahar yüzlü şarkılar yazardım oysa
Eşlik ederdim çığlık çığlığa martılara,
Daha bir tiryaki olmak adına
Şeker yerine seni katardım çayıma.
Meydan okurdu yüreğim
Kırıntı gecelerde karanlığa,
Şimdi serseri bir kurşun gibi hasretin
Vuruyor tam alnımdan
Başımı kaldırdığımda…
Sen can suyumdun, anlatamadım
Sensiz yaşayan bir ölüyüm
Anla…

Bilemezdim özlemin bu kadar acı,
Sensizliğin elmas kadar keskin,
Hesap soruyor her baktığımda
Cüzdanımdaki resmin.
Oysa suçlusu ben değilim
Sensiz aldığım buz gibi her nefesin,
Hala kulaklarımda çınlıyor gülüm
Meleklerin büyüsü gibi sesin…
Ben koymadım aramıza aşılmaz duvarları,
Zamansız yağdı gönlüme
Mevsimin en soğuk karı,
Merdivenler bizden yüksek
Çıkamadık bir basamak yukarı…

Şimdi afili hüzünler hüküm sürüyor
Zamanın hoyrat bahçelerinde,
Bülbüllere eşlik ediyor ruhum
Sensiz uyandığım her seherde,
Huzur bulamadı aşkımız ey sevgili
Aşısı mı tutmadı bize mutluluğun,
Hangi şeytanın kuyruğuna bastık da
Kader oldu bana yokluğun?
Hangi acı çekilir de unutulur sevdasız,
Hangi sevda sevgisizlik kadar arsız?

Unutmadım seni gurbet meleğim,
Bütün gemileri yaktım çoktan anlasana,
Gönül limanım hep açık sana,
Kimse fark etmese de hep senle olduğumu
Göremese de bendeki seni,
Unutmayacağım asla sesinin buğusunu,
Unutmadım gözlerindeki nemi,
Sen de beni unutma gülüm
E mi?

Murat Nail Güney
22.03.2010 saat: 06.00