Hatıralarının olmadığı bu şehri sevmeye başladım,
Bir tek gökyüzü var, onu da pek görmüyorum zaten
Şarkılara da kulağımı tıkadım, yağmurlu havalarda da çıkmıyorum dışarı.
Tanışmıyorum buluşmuyorum kimseyle, sana benzeyen biriyle göz göze gelirim diye
Seni hatırlatan her şeyi ardımda bıraktım
Güneşi anımsatan saçlarını unuttum
Yanaklarındaki kızıl gülümsemen bile yanımda değil
İnce belli bardaktan çayda içmiyorum
Dağlara bakmıyorum hatta gözlerinin rengidir diye
Ve öpmüyorum hiçbir kadını ağzından
Nefesi nefesine benzer korkusuyla
Yine ne çok anlattım seni
Uykularımda kaçtı
Ardımda bırakayım derken bak yine senli gecelerdeyim
Oysa sabah daha çok var, ve sen uykularındasın
Giremediğim rüyalarının içinden soruyorum
Yaşadığımız şehri değil de ülkeyi mi terk etmeliyim
Şiirsiz Şair
16/02/2018
Şiirsiz Şair
Kayıt Tarihi : 16.2.2018 00:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
teşekkür ederim yorumunuz için.
Nereye gidilirse gidilsin. insan içindekilerle gidiyor. Kaçış yok malesef.
teşekkürler
Şiirler bir yanmışlığınlığın mı mısraları yoksa hayali bir ürün mü?
hayali yanmak pek birşey hissetirmez,gerçekten yanmaktır bunun adı bu yüzdendir ki satırlar yangın yeri.
Ben başka bir tür bardakla çay içmekten asla hoşlanmam.
Bir yerlerde arkadaşlarınızla oturuyorsunuz bir kulplu fincanla, bir tanıdığınıza oturmaya gidiyorsunuz saplı, göbekli, tuhaf tuhaf bardaklarla çay getiriliyor.
Güne kadınların terlik götürmesi gibi neredeyse bardağımı yanımda taşıyacağım.
Şiirinizi beğenerek okudum.
Tebrik ederim.
Burdaki meselemiz çayı neyle içtiğimiz değildi ama bende sizinle aynı fikirdeyim bardak önemli :))
TÜM YORUMLAR (6)