Soluksuz bakışların büyülü anısından
Sihir damlıyor yüreğime
Kızıl volkanı andırır içimdeki yara kanarken
Dün hatıralarımda, bugünüm acı içinde, yarınım belli degil
Korkarım mecmunun aşkına dönecek bu sevdam
O gözlerinde can veren venüs aciz, hükümsüz kalacak
İçime yokluğunu gömdügüm halin, mahşerden mezarlığı andırır
Amansız acıların dayanılmaz çığlığı kopartırken feryadımı
Binbir pişmanlıkların cenderelerinde yalvarırken ağıtlarım
Ve bütün içli türkülerin hicranları deşerken yaralı kalbimi
Sanki venüs aşkı için yaratılmış evren gibi mağrursun sevgili
Gözbebeklerinden kalbine düşmüş yusuf misali şu benliğim
O naif bakışlarının büyülü sihrinde mahpusum
Gülüşlerin bile en amansız acılar zerkederken her zerreme
Gün yorgunluğunu seriyor temmuz güneşi altında üstüme
Tatmadığım elemlerin sağanağında sırılsıklam ruhumun burukluğunda yol alıyorum
Şimdi dudağımdan dökülen bütün dualarla gezerim gönlündeki sokakları
Kanat çırpar masum kuş yavruları gibi şu can havlim
Lakin; düşer kalır çaresiz bakışlarım
Uçsuz bucaksız yokluğunun durduğu en son uç noktasındaki boşluklara.
Kayıt Tarihi : 25.2.2017 19:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!