Unut dedin ya..,
Umutlarına kar düşsün, ey sevgili
Cürümünden daha büyük yer yaktın belleğimde
Uzun lafın kısacası; Unutmadım, unutamadım!
Ruhuna Fatiha okuyandan başka neyim de?
Üç günlük yolda metruk bir mezar taşı
İki günün birinde ziyaretlerdeyim
Ne kadar kalaba varsa, dökündüm
Meyve verecek ağaç gibiydim
Ne zaman ki kabir başında
...,
“Senden geldik, sana döneceğiz! ”
...,
Kitabeyi okudum
Yıkıldım, devrildim, kırıldım!
Kökten söküldüm..,
Unut dedin ya.,
Eşiklere koyduğunda nergisi
Hayallerime girmekte zorlanır, zorlanır
Gözlerindeki mağrur levlakın bellisi
Korkularım gerçeğe çok yakın
Belki de diyecekler, bu gidişle
Diyecekler, benim için
Mahallenin delisi..,
Unut dedi ya.,
En çok bir yürekte soğuduğuma üzülürüm
Yol üstünde kaypak, kirli bir taşın altındayım
Üzerimden Ebrehe’nin filleri geçer
Kabe’yi yıkacaklarmış, güya
Her darbede besmelelerdeyim
Rahmanın Rahim sıfatına
Sığınır, büzülürüm..,
Unut dedin ya.,
Umudumu kırıp kapılara koyduğunda
Kolum budum sende kalmış, fark edemedim
Ah şu erkeklik yok mu, sensiz olmayacak!
Zoru fark ettiğimde., Dönemedim
Gerisin geriye., Çark edemedim
Dediğimi sanma; Vicdansızsın!
Hayır! Çok şey dedim, dedim
Ama, işte onu demedim..,
Unut dedin ya.,
Vaatlerin altında ezildiğinde
Nispet kokardın, kollarında bir başkasıyla
Nakzan, aşiyanda yıldızlı geceleri gezindiğinde
Kanatlandı uçtu vefa., Aşka, başka ütopyalara
Öksüzüm şimdi, fesleğenden bu tarafa
Buram buram intizar kokar, hala
Sevdadan bezginliğimde..,
Unut dedin ya.,
Unutmadı hafızalar, bu alemden gelip geçtiğini
Nisyan ile malul olan beşer, unuttu vefaya er geçliğini
Unuttum, yada unutturdular, kudretten bir katre gibi
Ey Nur unuttum, henüz kara toprağa düştüğünü!
Ve unutulana kadar yaşayacağım, inşallah.,
Şeb-i Arus’u, o kutlu düğünü...
...
12.04.2008
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 12.4.2008 08:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Unut dedin ya., Unutmadı hafızalar, bu alemden gelip geçtiğini Nisyan ile malul olan beşer, unuttu vefaya er geçliğini Unuttum, yada unutturdular, kudretten bir katre gibi Ey Nur unuttum, henüz kara toprağa düştüğünü! Ve unutulana kadar yaşayacağım, inşallah., Şeb-i Arus’u, o kutlu düğünü... ...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!