Ünal Karabulut Şiirleri - Şair Ünal Kara ...

0

TAKİPÇİ

Ünal Karabulut

Orta yaşta kadın
Genç bir adam
Evlidir adam ve duldur kadın
Çarpıştılar.....
birincisi çarpışma
ikincisi tesadüf

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Adem'le havva'dan önce yaratıldım
buluştuklarında onlar arafatta'ydım
yusuf'la beraber kuyudaydım
yunus'la beraber karnında balığın
nuh'un tufanını gördüm
sarınca dünyayı tufan, çepeçevre kuşattım gemiyi

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Kapıyı annesi açtı. Suratından düşen bin parçaydı.
Annesi ilgilenmedi, zaten işi başından aşkındı.
Kimseye selam vermeden hızla odasına koştu.
Tedirgin bir hali vardı.Bir şey arıyordu, ne kaybetmişti acaba
Odasında bir gürültü koptu.
Bir süre devam etti sesler, sanki birşeylere kızmış,

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Yağmur yağıyor
Üstelik şemsiyemde yok
Yamurun yağışı
ve
Şemsiyemin olmayışı sayesinde
Ağladığımı kimse farketmedi

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Sankilerle belkiler arasına sıkışmış bir hayat. Sanki miyim, belki miyim derken birde geçmişe sitem, keşkeler, ah şu keşkeler... bazılarında isyan, bazılarında pişmanlık. Direksiyonu elinde olan araba, gitti vurdu duvara, hadi! kimi suçlayacaksan suçla.
Gelmişi geleceği bırakıp kenara, bir düş kursam diyorum; bir düş kursam, düşüme inanmasam.
Hani buradan çok uzakta, düşlerimin ülkesi Hindistan'da, Himalaya’nın eteklerinde bir kulübem olsa, yanımda tütün olmasa, yalnız olsam. Gökyüzü masmavi, yeşillik diz boyu, ağaçların boyu göklerde, Acelesi yokmuş gibi aksa Ganj. Telaşı yokmuş gibi. Yatağını umursamaz gibi, sakin.
En yakın komşum sen olsan, sana gelmek için türlü türlü mazeretler bulsam, at binsem, yol gitsem, gizliden gizliye seni seyretsem, ressam olsam resmini yapsam, şair olsam ismini yazsam, kapın çalsam karşıma çıksan, ar etsem gözlerine bakamasam, heyecandan konuşamasam.
Ölsem ben, bir kerecik ölsem.
Selamı ben okusam,

Devamını Oku
Ünal Karabulut

aynı senede doğmuşuz
birbirine yakın sokaklarda
ayrı geçmiş çocukluğumuz
kader, ortaokulda tanıştırmış bizi
sıradan bir arkadaşlıkmış bizimkisi
çok zaman görüşmemişiz

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Bir dönüm noktasıydı; sadece geçiyordum ben. Kayaları aşındıran dalgaların sesi ilgimi çekince seslendim seyyar çaycıya:
bir çay alabilir miyim
ihtiyar – iki olsun
ihtiyar –mahsuru yok dimi evlat
ben – yo yo buyurun beraber içelim
ihtiyar – şöyle denize karşı çay içmeyeli uzun zaman oldu

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Konuşmalıyız, anlatmalısın bana
Tartışmalıyız hatta
Bilmediğim yolda yürüyemem ben
İki dağın arasındayım sanki
Hangisinde olduğum değil önemli olan
Arada uzun süre kalamam ben

Devamını Oku
Ünal Karabulut

Bir gecenin daha sonundayım
Geçip koğuşuma sessizce oturdum ranzama
Elimde bir kalem bir defter ve kitaplar
Okuyum mu yazıyım mı derdindeyim
Biraz okuyup biraz yazıyorum
Bendeki karmaşayı

Devamını Oku
Ünal Karabulut

ne sen aysın
nede ben kabaran bir deniz
gel-gitin sebebi değil
medcezir

Devamını Oku