Dünyanın duvarları çatlıyor ortasından
çıkmaz sokaklarda yine genelevler
fahişeler yine yalnız
yıkıntılar ve cenaze törenleri çoğaldı
kendisiyle büyüyorken acı
incecikten kan sızıyor odama
Hayat bir kale kapısı gibi ağır aslında
bakıyorum, asılıyorum, açılmıyor
bir işçinin
nasırlı ellerine benziyor yaşantımız
güzel bir kadının yeni doğan çocuğuna
insanın acısına, sevgilim
Bir bıçaklanmak geliyor önce
kalbini deşiyorlar insanın: ayrılıktır
sonra serseri bir mayın patlıyor
esir düşüyoruz yeryüzü cephelerinde
Hayatımıza dağılan anları
Senin için bir şiir yazmalıyım bu gece
mesela anlatmalıyım aşk için
ne kadar kahraman olmadığımı
aşkın aşka nasıl yenildiğini
bir de aşk için nasıl çıldırdığını aşkın
'Belki bir gün' / 'insanlar yaşamı mülk edinmediklerinde, yaşamın anlamı üzerine (yeniden-aynı sütunda) tiryakisi olduğumuz yazılar ' okuyabilmek nasip olur..... (kimbilir..)