Soğuktu yine şubatın ortası
Kaldırımlar buzların,yollarsa çamurlarındı sanki bugünlerde
Ancak Sen yoksun diyemi bana düşman bu banklar bu hava? Bilmiyorum...
Nefes alırken bile ayrı bir dikkat ediyorum bu aralar
Havaya çizdiklerine karışmasın diye adın...
O sıcağımsı havayı hiç bırakmıyorum bile dışarı
Sana sevmeyi ögretecek değilim
Doğuştan kazanılır bunu bil...
Tabi bir de severek doğurmalı annen seni
Yalnızca sevişerek değil!
Düştüğüm zaman, tahta ve ıssız bir odaya
sadece üç şey bıraksınlar isterim yanıma;
Helal olsun! Helal olsun! Helal olsun!
Geç şöyle kadın...
Ortalık biraz dağınık,kusuruma bakma
Otur otur...Çekinme
Kırılmış birşeyler görebilirsin etrafta aldırma
Dikkat et ama, batmasınlar umutlarına..
Ben gülü severim,
o parmağımı kanatır...
Lâkin bilirim niyetini,
güle en çok kırmızı yakışır...
Şimdi ben bir kelebek
sen bir gül,
Sen öylesine güzel,
öylesine masumken..
Dudakların böyle çekici,
böyle şehvetliyken...
Sana bakıp durmak,
Seninle konuşmak bile günah!
Vedalar sesli olur
Ve de kirli...
Kanlar irili ufaklı,
Yerde bir aşk cesedi...
İki kere susar adam dediğin;
Yalnız kalmak istiyorum dediğimde kastettiğim yer kalbindi...
Ünal Demirbağ
Tam bir paradoks şu ayrılık. Aynı şehirde, ben varım, sen varsın, biz yokuz.
Sakın!
Elini, yüzünü, bakışlarını...
Herkesten sakın.
Bir beni sarhoş etsin
Bir beni yaksın tadın...
Herkes olmayayım sakın!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!