Un Helvası Şiiri - Mehmet Şerif Ekici

Mehmet Şerif Ekici
153

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Un Helvası

Zelzeleden birkaç gün sonraydı… Artçılar peşpeşe oluyor, buruk ve yalnız hayatını beşik gibi sallamaya devam ediyordu…

Yalova’nın kızılcık ve kestaneleri solmuş, eylülün bu en tekinsiz günlerinde hayatını çekilmez kılmıştı. Armutlu yarımadasının bu inci gibi parlayan coğrafyası, Samanlı dağlarının gölgesinde bir sığıntı gibi duruyordu…Çınarcık’tan Gökçedere’ye; Kılıçköy’den Taşköprü’ye,Kirazlı’nın yeşil, mavi göğüne kadar heryer ama her yer tedirgindi bugünlerde… Bu kadim Frig kenti tarihinin en karamsar günlerini yaşıyordu…

Bu köyün yeşil örtüsü âdeta sarıya boyanmış, üşüyen bedenini örtüyordu… Kıvrım kıvrım saçlarıyla yatağında uyurken Hitit prenseslerini andırıyordu. Eylül’ün bu serin öğle sonrasında yatağında Kayser’in Leylası gibi uyuyordu, Rüyasında un helvasını görmüştü… Tadı bu dünyada tattığı hiçbir yiyeceğe benzemiyordu. Damağında ilk kez hissettiği bu olağanüstü tat ile bildiği hiçbir helva, bu denli yenilesi değildi. Bildiği hiçbir tropikal tatlı, hiçbir Osmanlı şerbeti, hiçbir lokuma benzemiyordu…
Hiçbir rahat-ul hulkum böylesi değildi. Ne helva-ı hakani ne irmik helvası, ne pekmezli, ne krokanlı ne damla sakızlı, ne sabuni, ne kandil helvası… Hiçbiri ama hiçbiri değildi…

Uyandı… Güzelim uzun saçları narin ve alımlı göğüs çatallarını okşuyordu, mahmur gözleri ürkek bir ceylanın gözlerine benziyordu… El yordamıyla üstüne bir hırka aldı, mutfağa koştu, rüyasında sadece tadabilmişti o tarifsiz un helvasını. Rüyanın etkisi geçmeden hemen kendisi yapmalıydı bu helvadan, yaşamındaki her şey gibi bu da yarım kalmamalıydı…

Tavayı aldı, un ve tereyağını kavurdu, kavurdu… Süt ve şekeri kattı, sabırsızlıkla
karıştırdı. Gözleri hâlâ uykuluydu ya da uyanmak istemiyordu. Rüyanın etkisinden çıkmadan bu tat hazır olmalıydı…Süt ve şeker yavaş yavaş çekti kendini, vanilya mı eklemeliydi, baktı yoktu… tattı helvayı sabırsızlıkla, hayır, o tat değildi..

Arkadaşlarından bu helvayı yapmaları konusunda yardım istedi.Hemşire arkadaşı da yaptı kendince, hayır yine o tat da değildi… Takılmıştı artık. Rüyasında tattığı un helvasının tadı gitmiyordu işte damağından… Annesini aradı, tarifi aldı, yaptı. Hayır, yine değildi…

Bir gün rüyasında gördüğü bir tadın peşinden bunca koşabileceğini asla tahmin etmemişti… Çalıştığı köye gitti, köylüye anlattı… Her duyan; her bilen yardımına koştu. Bilen bilmeyen, her aile un helvası yapıp getirdi ona… En değme aşçı hanımlar, kendine en çok güvenen gelinler, yaşlı nineler, teyzeler hepsi un helvası yapıp getirdi … Ama hayır, hiçbiri değildi…

Aradan 15 gün geçmişti, artık tüm umutlar tükenmiş ve o tat onu acıtmaya devam ediyordu…

Öğle arası sağlık ocağındayken bir yaşlı teyze geldi… ‘’ Yarın Saniye Hanım’ın zelzelede kaybettiği eşinin kırkıdır’’, dedi. ‘’Seni de çağırdı kızım ‘’ dedi. Kabul etti… İçine gizliden gizliye bir umut doğdu, köyde helvasını tatmadığı bir Saniye teyze kalmıştı… Acaba Saniye teyze eşinin kırkında helva dağıtacak mıydı ve acaba o eşsiz tadı Saniye Teyze’nin helvasında mı bulacaktı…?

Nihayet gitme zamanı gelmişti… Saniye Teyze’nin evi köyün dışındaydı ve yürüyerek gidemezdi. Doktordan onu Saniye Teyze’nin evine kadar bırakmasını rica etti… Doktorun arabasına binip yola çıktılar… Yolda Samanlı Dağından uzanan ıhlamur ağaçları; kayın, kestane, meşe ve gürgenlerin arasından geçerken hep bu umutla ilerledi…

O bölgenin kadınlarına has al yanakları, patiskayı andıran beyaz tülbentiyle Saniye Hanım şimdi onun yanaklarına dokunuyor, boynuna sarılıyordu. Sevgiyle sarılmış ona, duygulanmıştı. Saniye Teyze’nin gözyaşları boynunu ısıtıyordu şimdi…

Yasin’ler, Fatiha'lar okundu… Gözyaşları döküldü…Un helvasını dağıtmaya gelmişti sıra…Saniye Teyze'nin uzattığı helva tabağını aldı eline, batırdı tatlı kaşığını, heyecanla götürdü ağzına … Ama yok, o tat değildi…

Bir kez daha hayal kırıklığına uğramıştı… Ama anlamıştı artık helvanın aslında nerede olduğunu…
İçine tuhaf bir huzur doğdu. Artık o un helvasını nerede bulacağını öğrenmişti…
Uzaktaydı o helva…
Biliyordu…

Mehmet Şerif Ekici
Kayıt Tarihi : 6.5.2014 13:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Şerif Ekici