Gece kondu mahallesinin
Tek odalı bir evinde açtı gözlerini dünyaya.
Zor bir doğum olmuştu annesi için:
Baba kapıda donmuştu beklerken.
Ama işte sonuç oğlu olmuştu.
Gururla dikildi İsmail çavuş.
Öyle derlerdi ona İsmail çavuş lakabıydı bu.
Tokat ın Erbağ ilçesinden gelmişti.
İstanbul umut diyerek taşı toprağı altın bilerek.
Çok çabuk öğrendi söylenenlerin masal olduğunu.
Ah köyde olsa bir soğan kırardı:
Bir tas tarhana çorbası ve yufka ekmeği;
Oysa burası aahh burası adı büyük İstanbul.
Her şey... allahın suyu bile parayla burda.
Zeynosuna baktı doğumdan sonra yorgun bitap`
Hamallıktan başka iş bulamamıştı İsmail çavuş.
Köydeki itibarıda yoktu hani 3 nesilden sonra
Doğan tek erkek çocuk olması önemli değildi burda.
Çocuk doluydu yalınayak perişan, koşturan çamurlu sokaklar da.
Diploma istiyordu çaldığı her kapı, meslek diyordu nereye gitse iş için.
Onda hiç biri yoktuki bunların, gücü vardı kuvveti ve dürüstlüğü.
İki sokak ötede cadde bölmüştü gece konduyla,
Zenginlerin oturduğu siteyi, orası cennet burası cehennemdi sanki.
Oğluna baktı! tek yavrusuna ve tekrar dikildi gururla.
Yeni bir can bir nefes dedi; umut dedi.
İnşallah İstanbul gibi boş çıkarmaz ümitlerimi.
Okutacağım oğlumu büyük adam olacak,
Diploması olacak, hiç kimse tepeden bakmayacak ona.
İstanbul aaahh İstanbul masmavi deniziyle, gerdanlık gibi köprüsüyle
Gökyüzüne uzanan çok minareli camileriyle,
Belki de kimsenin duymadığı ezan sesleriyle,
Asırlardır her ırkın her devletin gözdesi rüyası;
Türkiye nin her ilinin en güzeli umudu İstanbul.
İzin ver ALLAHIM izin ver bu kuluna,
Tokat lı ismail çavuşun oğluda girsin.
Girsin insan sıfatına beyler gibi yürüsün.
Cebinde diploması İstiklal in ortasında...
Yıllar geçmişti bu duanın üzerinden.
Şimdi İsmail çavuşun oğlu diploması cebinde,
Sarıyer de bir kır kahvesinde oturmuş;
Babasını ve onun umutlarının gerçek olduğunu
Düşünerek gururla dikildi babası gibi.
Ama onun bildiği bir şey daha vardı fazladan;
İstanbul' u yenmek için bir değil bin diploma yetmezdi.
O gene aynı şu mavi deniz' deki kıyıya vuran,
Dalgaların bir damlasıydı, İstanbul için.
Ne eksik ne fazla sadece bir damla.
Önce hafif bir ıslaklık sonra kuruyup,
İzi bile kalmamış binlerce, milyonlarca damla gibi.
Asırlık kaldırımda........
Kayıt Tarihi : 23.3.2006 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
istanbulda bir tokatlı gecekondu mahalesinde
tokatlının düşüncelerinde istanbulun sosyal yaşantısının muhakkemesi ve yeni doğan çocuğuna etimini aldırması
bu şiir günümüze yakışır erdemli bir şiir. doğruları harmanlayıp mükemel bir harç çıkmış ortaya.
başarılarının devamını dilerim.
saygıularımla:
rr.akdora
TÜM YORUMLAR (1)