UMUTSUZLUK ÖZLEMİ
Ben; meçhulü, bilinmezi, ulaşılmazı sevdim.Ben,kalbimin yolları üstünde dilenenleri ve o yolların kaldırımlarında bağdaş kurmuş bir şekilde oturup efkar dağıtanları sevdim.Ben,gönül bahçemin çiçeklerini sulayanları değil, kurutanları,kırpanları, koklayanı değil koparanları sevdim.Ben, olanı değil olmayanı sevdim.Ben bilinmez bir zamana yolculuk yapıp, zamanın ve mekanın sınırsızını aradım.Ben sevginin bulunmazını,tanınmayanı ve görünmeyeni sevdim.
Ben, yalnızlığı sevdim.Girdiğim her odada, yürüdüğüm her yolda, baktığım her yüzde, gördüğüm herşeyde yalnızlığı aradım ve bulduğum her yalnızlığı, yalnızlığıma ekleyip, kendimi kalabalıkların arasına atmayı sevdim.
Ben, kırılan umutlarımı, yok olan ümitlerimi sevdim ve onlara bağlandım.Onlara bağlanıp, onları sevip umutsuzluk içinde hep bir parça umudu aradım.Daldan kopan yaprağın, bir daha aynı ağacın aynı dalının aynı yerinde olma umudu gibi.Hep umutsuzluk özlemiyle yaşadım.
Ben, yitirilişlerimi sevdim.Her kaybetmede kazanan yanlarımı ve kazandıklarımın ötesinde yitirdiklerimi ve bu yitirilişlerin bana çektirdiklerini sevdim.
Ben, hiçbir zaman yerinde duramayan, hep kararsız olan ve hep bambaşka şekillere bürünen, hiçbir zaman az öncekinin aynısı olmayan denizin dalgasını sevdim.Her dalganın kıyıya vururken çıkardığı o duyar gibi olduğumuz sesi sevdim.Her dalgada denizin dibine doğru sürüklenen kum tanelerini, o anlık hayatlarını, o kısacık yaşamlarını, korkularını, özlemlerini ve ayrılıklarını sevdim.Bunları hayatta ki umutlarıma benzediği için seviyorum.Her yitirdiğim umudun yerini başka umutların alışı ama hiçbir umudun birbirine benzememesi gibi.
Ben, yılların yorgunluğunu sevdim.Yılların bana çektirdiklerini unutmamayı,unutulanlar bile hatırlamayı ve her hatırlayışta kendimi daha yorgun hissetmemi sevdim.
Ben, sevgiliyi değil, sevgilinin hasretini sevdim.Sevgilinin gün geçtikçe büyüyen, o ağrısı hiç dinmeyen, yüreğimde fırtınalar koparan hasretini, özlemini sevdim.Ben, gözlerimdeki boşluğu, ve ondan hariç baktığım hiçbir şeyin o boşluğu doldurmayışını sevdim.Ben, geceleri onsuz, ıssız yatağımı sevdim.O yatağın soğukluğunu, soğukluğunun acısını, o acının ızdırabını çekmeyi sevdim.Ben onu hayal etmeyi, onu hayallerimde yaşatmayı sevdim.Çünkü hayallerimde öyle özgürüm ki…
Ben, boş kalan ellerimi, soğuyan avuçlarımı sevdim.Dokunduğum her elde onun sıcaklığını hayal etmeyi, her elde onun teninin tenime uyumunu, her ele dokununca heyecanlanmayı, titremeyi ve her ele dokunuşum sonundaki hayal kırıklığını sevdim.
Ben, onsuz geçen geceyi sevdim.Üşüyen bedenimi, kuruyan dudaklarımı ve çıplaklığa aç, yalnız yatağımı sevdim.Ben,gecenin karanlığını aydınlatacak,üşüyen bedenimi ısıtacak, yatağımın açlığını ve yalnızlığını giderecek, kuruyan dudaklarımı ısıtacak olan onun hayaliyle yaşamayı sevdim.
Ben, yanımdan bir yıldız gibi kayıp geçen,tutamadığım, doyasıya göremediğim gençliğimi sevdim.Ben gençlik yıllarıma güzel bir anı bile sığdıramadığım için,hep sevgilinin hasretiyle yaşayıp elde edemediğim için, gençlik yıllarımı yaşayıp yaşamadığımı bile hatırlamayışımı sevdim.Ben hayatımın baharında, gönül bahçeme bir bahçıvan bulamadığım için, solup giden bahçemi ateşe verip, karşısında oturup içmemi ve her kadehte,içimdeki hasretin daha çok alevlenip içimi daha çok yakmasını ve daha çok acı çekmemi sevdim.
Ben, işte bu ruh halimi, bu hayatımı, benimde anlamadığım bu yaşantı tarzımı sevdim.Beni bu ruh halinden kurtaracak, bu yaşantı tarzımı değiştirecek birini beklememi ve beklememdeki bu sabrımı sevdim.
Kayıt Tarihi : 8.2.2010 13:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Eşref Kalkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/08/umutsuzluk-ozlemi-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!