Umutsuzca Bir İstek Şiiri - İbrahim Baykurt

İbrahim Baykurt
75

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Umutsuzca Bir İstek

Hasretin her gece düğümleniyor gönlümde biliyor musun?
Dalga kırılmaları,
Gelgitler çoğalıyor denizlerimde.
Ay bir köşeye sinmiş, bir bulut arkasında,
Çiçekler sessizce ağlıyor bahçelerde.
Tarif edemediğim bir hüzün kaplıyor içimi,
Ben şimdi yaşıyor muyum bilemiyorum?
Aşk acısı bu olsa gerek bu güne kadar tatmadığım.
Belki de iliklerine kadar ıslanmak,
Çisenti yağmurlarda bile.
Aslında aşk, korkunun arkasına saklanmayan sevgi değil mi?
İki ile iki çarpılınca nasıl dört ederse,
Hiçbir yerde ve zamanda da değişmezse,
Aşk da öyledir işte,
Her yerde ve zamanda hiç değişmeden,
Hep insanların için acıtır durur.
Sevdanın rüzgarına kapıldıysan bir kez,
Olacaklara da katlanmalısın peşince;
Hüzzamsa hüzzam, sabaysa saba,
Yakar kavurur tüm şarkılar,
Farkına bile varamazsın.
Hayat devam eder gider işte.
Yine güneş batar, sonrada doğar elbet,
Zamanı geldiğinde ağaçlara su da yürür,
Sonra da, al kırmızı, toz pembe bahar yeşerir her yerde.
Bazen hafiften esen bir meltem olur,
İçini ısıtıverir, hissettirir mutlulukları,
Tatlı tatlı okşar insanı,
Bir kayık gibi suda oynarcasına,
Yüreğini oynaştırır.
Dalga dalga ruhuna yayılır ardından,
Tüm kötülükleri bir yanlara iteler,
Sarıp sarmalayıp yüceltiverir.
Dozunu öylesine artırır ki bazen,
Yürekte aniden köz yangınları başlar.
O köz yangınları ne çölün gündüzlerine,
Ne de kutbun gecelerine benzer.
Ne çatır çatır yakıp kavurduğu bellidir,
Ne de kaskatı dondurduğu,
Öyle bir sersemletir ki,
Varsa da onun ismi cismi, yoksa da,
Her şey o olur dünyada.
Şimdi tüm iyiler, güzeller, güzelliklerde odur,
Kötüler ve kötülükler ona hiç benzetilmez.
Onun varlığının bulunduğu her şey ve her yer
Güzeldir zaten, iyidir,
Güllük gülistanlıktır.
Aşk kötüyü iyi yapma sanatı da değil midir?
Şu hasretim bir bitiverse,
Çözülse birer birer şu kör düğümler,
Uzaklar nasıl da yakınlaşıverecek.
Önce şu sisler bir dağılıverse,
Seviyorsa insan, nasıl da söyleşir diller?
Şu gördüğün, yerde sürünen sarı yapraklarında,
Her biri birer candı bir zamanlar değil mi?
Çalmayan telefonlar başında beklemek,
Varılamayan istasyonları düşlemek rüyalarda,
Koşmak soluksuzca, hiç yorulmadan,
Senin o tozlu yollarında,
Rüzgarımdan yapraklar uçuşarak.
Hepsine katlanıyorum da,
Ulaştığımda menzile seni bulamamak var ya?
O anki sefilliğimi düşünebiliyor musun,
Çaresizliğimi,
Bu gözlerle bakışımı dünyaya?
Yok yok, işte olmuyor,
Yüreğim sığmıyor kalıplarına
Kırmak, dökmek çare olsaydı keşke,
Hiç duyar mıydım nisan leylaklarına özlem?
Etrafım kasımpatılarıyla çevriliyken,
Boğazıma kadar batmışken sonbahara.
Ben her yanlarımdan yaralıyım biliyor musun?
Ne olur vazgeç şu kör olası inattan da,
Artık bırak beni kendi başıma,
Hiç bana dokunma.
Anlaşıldı ki sen gelmeyeceksin biliyorum
Tüm gün boyu, sakin bir liman gibi sığındığım
Hayallerinle bırak beni başbaşa.

İbrahim Baykurt
Kayıt Tarihi : 29.1.2011 16:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Baykurt