Karanlığın terkisine atlayıp yola çıktığında,
Güneşin doğmayacağını bildiğin o anda,
Ve kaldığında o bitmeyen yollarda,
Saat kim bilir kaçsa,
Günlerden her neyse,
Ve aylar hangi hazanı gösteriyorsa,
—Zaten kimin umurundaysa tarih-
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Karanlığın terkisine atlayıp yola çıktığında,
Güneşin doğmayacağını bildiğin o anda,
Ve kaldığında o bitmeyen yollarda,
Saat kim bilir kaçsa,
Günlerden her neyse,
Ve aylar hangi hazanı gösteriyorsa,
—Zaten kimin umurundaysa tarih-
Unutursun her şeyi,
Gülün dikenini avuçlarsın da kanayan sen mi o mu anlamazsın…
İşte öyle bir zamanda ameliyat masasında bırakmak istersin,
Aklının bir köşesini,
Ve aldırmak istersin beyninde büyüyen,
Sana ait olmayan her şeyi…
Ben vazgeçtim çöllerde su aramaktan,
Ve elinin terine su diye sarılmaktan,
Sana yaralarımı bırakıyorum,
Bütün aşklarıma ihanet ederek,
Kanıyorum,
Ben sana sessiz bir cümle kuruyorum,
Ne sen duyuyorsun ne ben sesimi çıkarabiliyorum,
Sesli harfler bile sessiz,
İsmine susuyorum…
KUTLARIM 10 PUAN
çok süper yazmışsınız...
Ve attım anahtarı asitli kuyulara,
Sana acil şifalar diliyorum,
Ben yaralarımla önden gidiyorum…
Güzel bir şiir ve harika bir final.Yüreğinize sağlık.
Mükemmel
Tebrikler şairim
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta