Sevdiği Serhat'ın kâlbini kırmış,
Yüzüne hiç bakmaz olmuş, bana ne?
Serhat'ın gönlünde dağlar yıkılmış,
Akan sular akmaz olmuş, bana ne?
Artık selvi boyu mu kalmaz yârin, kara kaşı mı?
Bunları anlatıp ağrıtacaksın başımı.
Aslında incitmek istemem arkadaşımı,
Ama sırılsıklam âşık olmuşsan bana ne?
Serhat onbeşinde bir delikanlı...
Çarpıyor kalbi Ayşe'den yanlı.
Bana dert yanan bu kırık gönlü,
Ben mi avutacağım, bana ne?
Sonay onaltıncı yaşa getirdi kışı,
Camdan cama uzanıverdi bakışı,
Kâr etmedi telefondaki yakarışı,
Derdine kendisi yansın, bana ne?
O cadıyı severken onyediye geldi yaş,
Serhat'ın gözünden de kanlı geldi yaş.
O önde sen peşinde koş, dağları aş!
Yakalamışsın, yakalayamamışsın, bana ne?
Cadıdan sonra sevdin bir de Melek'i,
Ağlattığı için suçlama sakın feleği.
Karasevda denen alevli gömleği,
İstediğin kadar giy-çıkar, bana ne?
Mustafa derler bana, kıymetlidir nazarım.
Aşıkları hoşgörür, ahlaksıza kızarım.
Neden arkadaşımın aşkına şiir yazarım?
Keyif benim, yazarım yazmam, sana ne?
(08.05.1998)
Mustafa Soner AcarKayıt Tarihi : 4.3.2008 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Lise yılları: Bir yandan dersler, bir yandan çok daha önemli meseleler. Serde gençlik var. Ve tabi en güzel dostluklar da o yıllarda. Sevgili dostum Serhat bir gün beni arar ve havadan sudan konuşmaya başlar. Ama anlaşılan delikanlı dertlidir. 'Beni de yazsana' der. 'Ne yazayım? ' 'Ne bileyim yaz işte. Çok sevdi ama sevilmedi diye anlat.' 'Sen kendi aşkını kendin yaz, bana ne? ' derim ama telefonu kapatınca yazmaya başlarım. Arkadaşım da çok beğenmişti ama ailesi tesadüfen şiiri bulup da 'Oğlum, Ayşe ile Sonay'ın sana selamları var' diye takılmasalardı daha mutlu olacaktı şüphesiz. Serhat ile bugün de görüştüm. Gerçekten en ölümsüz dostlukların temeli lisede atılıyor.
Aşıkları hoşgörür, ahlaksıza kızarım.
Neden arkadaşımın aşkına şiir yazarım?
Keyif benim, yazarım yazmam, sana ne/ yani final çok güzel/yüreğinize sağlık-_-!
TÜM YORUMLAR (3)