Yüreğim bulanık bu aralar
Nedense günler buruk
İçimi aydınlatan bir ışık bulamadım
Neden bu sessizlik
Niçin hala yüzler asık
Umutlar kayıp aramaktan yorulmuş kullar
Mutlu olmak için bir yetimin başını okşamak
Yaşlı bir teyzenin elini öpmek yeter
Biz nasıl kullarız bu kadar mı bencilleşti yüreklerimiz
Ne kadar umutsuzluk ışığı sönse de
Ben neden kalbimdeki ışığı yansıtamıyorum
Mücadele etmek bu kadar zor olmasa gerek
Gülenle yürekten gülmeyi ağlayanın gözyaşını silmeyi
Sokaklarda kimsesiz çocuklar bulmayı öğrenemedim mi
Sözlerim düğümlü bu satırlarda
Kalbimin karanlığını aydınlatmak ruhumu umutla aydınlatmak
Önce beni benden arındırıp sonra arınmışlığımda seni kabul edeceğim
Yarını unutmuş dostların yarına perdesi olmak
Nemli topraklar gibi meyvesini bol vermeye
Yüzüm güleç sözüm özünde gözüm gözünde matemleri aralayacağım
Sitemleri kaldırıp sevince kucak açıp bugünü de gülümseyişle kapatacağım...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.