Umutlarımız Şiiri - Hekim Coşkun

özgür bir gelecekti beklentilerimiz
bağımsız,bağlantısız ve birleşikti.
ne ağa vardı ırgat sayılalım
ne paşa vardı asker.... Hekim Coşkun

gökteki yıldızlar gibi olacaktık
birbirimizden ışığı paylaşarak yudumlayacaktık
yar olacaktık,yaren
kimilerinin timsah gözyaşlarına inat,
karanlığa doğacaktık.
özgür olacaktık,hayaller kadar. menekşe mavisi

umut pınarı çağladı
sel oldu gözlerde
buz dağlarına yol buldu
aktı yeşermez taşlara
önüne kattı götürdü
geçit vermez dağları
gün doğmaz gecenin
sabahına ulaştı hazanturkusu

bir yolculuk başlasın sevdalı ruhlara
masmavi yemyeşil yarınlara
ay gülsün
güneşler umuda doğsun
yıldızlar ışık saçsın
boyun büktüler sevince
urumca yüz tutmuş yürekler filiz versin Abdullah Yıldırım

özgürlüğe kurulmuştu tüm düşlerimiz,
tüm çocuklar mutlu,
analar babalar gelecekten umutlu
emekten yana herkes almış alın terinden payına düşeni... Özgür Deniz

........
Biliyorum doğacak
Doğacak çocukların ellerinde
Ölüm dirime gebe
Gece güne
Ve zaman en büyük özleme
Biliyorum doğacak
Gelecek çocukların ellerinde
Yeni...
Yepyeni bir yaşam
Taşa can verecek sevgiyle... Halil Manap

yağmur Bulutları
....................zeynebe.
yağmur bulutları..
ağır ağır..dolaşıyor..
ak saçlı dağların üzerinde.
arar durur..
suya hasret..yürekleri..
gün batımında..bir akşam vakti..
umut..hep böyledir..zeynep..
serüvenden serüvene koşan..
çılgın bir sevda gibidir.!
an olur...
yorgun savaşçı misali..
yıkılıp..düşer..
kavuşur hasretini çeken toprağa.. Melih Baki

avuntularla doluyum
umutlarım var sığmaz buralara
kendi umudumdan vazgeçtim
kıymayın bari umudu umanlara lanama

hayalimiz vizyonumuzsa,
umut misyonumuzdur.
hedef yaşamaktır kardeşçe.
yeryüzünün en güzel ülkesinde... Doğan İnceman

yeşillenmiş dağların dumanı
filizlenmiş ormanlarım bugün
rüzgarlara sarılı çiçek kokusu
sellere nam salmış coşkun duygular
inmiş göklerin meydanlarına...Abdullah Yıldırım

umut taşır kollarım her sabah
her akşam düş kırığı yalanlardan
bembeyaz bir aşk yaşar
dönebilmek için geriye
cam kırığı okyanuslardan..
ve her yalnızlığın içine
her bastığı yere bir şiir atar..
vurulup düşse de dağlardan.. Orbay EKEN-Ekim

fırtınalar esecek
böylesi bir havada beslenecek fırtına
korkuyorum bu ışık çabuk sönecek
bu rüzgar kulaklarımdan eksilmeyecek
ayrılık başlayacak,hiç bitmeyecek Ekin?

serinden akar yaşam pınarım
dalar kayalardan yerlere doğru
sarar bağrına hasret sevdası
zincirlenmiş yürekler kulaç açıyor
mavi yeşillerin özgürlüğüne
kuru topraklar da doysun bugün...abdullah yıldırım

seher ve tan
biri doğan öteki batan zaman
acılandırıyor
buruyor
sersem mi sersem salındırıyor
tan vaktinin alacası bedenimi
biliyorum
son zerremi en doğru harcamak adına
inatla sehere doğuyorum. Ekin?

yüreğimde dayanılmaz özgürlük arzusu
karşımda sen yanlarımda canlarım
denizler yutsa da firavun yetişe de
değer be benim yaşam pınarım...abdullah yıldırım

bütün telkinlerime rağmen dinlemiyor
olacak şey mi
şehrimi saran dağları da aşmış
kayıp
lütfen sağ elinizi sol gömlek cebinize atın
oralarda bir yerlerde olmasın………………laname

umut adımız, andımız gibi dursa da karşımızda,
yorulduk, bitap düştük peşi sıra yürümekten.
bir yandan yırtarken kara yazgının ağlarını,
öbür yandan binlercesi örüldü yeniden, yeni baştan.
ne bireysellik, ne de toplumsallık...
kalakaldık yine umudun umutsuzluğuyla başbaşa. (Resul Üstün)

aşkı sığdıracak yüreğin yoksa
sıkış tıkış satır aralarına hapset
aşk,
yürekte de,şiirde de semirmeyi becerir. Ekin?

kızıl menekşeler açmış memleketimin
yeşil dağlarında...
çocukların uçurtma uçurabileceği mavi,
temiz bir gökyüzü doğmuş
güneşin parıldadığı bir gelecek...
ne güzel şey çocuk kalabilmek...Bengül YAGIBASAN

'bana esmeyi anlat
bsip geçmeyi anlat '
rüzgarcık
kime ne anlatırsan anlat ama
bana UMUDU anlat Ekin?

hala damağımda saklıdır
çocukluğumda ki çağla elma tadı
bir de gözlerin gizlidir bakışlarımda
ya ellerin
kim tutuyor onları... Bengül Yagibasan'

parmak uçlarımdan
binlerce yıldız
düşürmek isterdim
karanlığına çocuk düşlerinin..
ve
güneş gibi sıcak gülüşler.. kanatır düşüncelerim...
bir çocuğun gözünde doğan güneş
geceye şavkı yansıyan ay
dingin süzülen nehir..
yediveren güller..
umdurur..umutlandırır..
kimi zaman huzur veren
tülü dalgalandıran meltemdir
teri toprağa damlayan insan
doğuran toprak
bir kuşun kanadında çarpan yürek
semada süzülen beyaz köpük
hepsinden öte
sevmek..
sevildiğini bilmek..
geleceğe tutunmak değil midir umut?
Ummak..
Ve mutlu olmak Ayfer Artuç

sessiz bir çığlıktı
zamansızlığın feryadı gibi
şeytan esaretinde kalan düşlere
bir kamçı oldu, kimi zaman umutlarımız... Kerem Kayar

özgürlük adına coşkun seller gibi coşalım
aksam olunca sevinip yarin yeni bir gun diyelim
hüzün çökerse yine de bir gün güleriz diyelim
gönül dergahında çile doldurmakta yasayalım..........Ezgican

umut hep vardı....
taaa ki son nefese kadar... EFSANE2000

özgürlük adına ne canlar verdik yılmadık.
ne pir sultanlar, ne cem sultanlar. ne denizler ne Yusuflar.
bizi yıldıramazlar ÖZGÜRLÜĞÜN bayrağını dikmeyince
yurdumun dağlarına Özgürce., özgürce.... Tülay İçen

bitmez bu savaşım gider böyle
ne gündüz ne de gece
benimle başladı benimle biter
sürer ve yine de sürer...Abdullah yıldırım

herkes geleceği sana bağladı
kimileri güldü, kimi ağladı
yine de hiç kimse senden bıkmadı
umut tarlasında tohum gül olur. EFSANE2000

güzel meyveler uğruna
aşı gerekiyor ağaçlara
hasta bedenlere ilaç
tahliye gerek ruhun özgürlüğüne
ben müebbetleri neyleyim şimdi.... Abdullah yıldırım

her yerde bir cadı çıkar, saldırır umutlara.
ne tatlı sözler avutur beni, ne ütopyalar
dünya dönmeden güneş doğmuyor,
sende çıkacaksın yumruğu sıkıp ortaya
sende döneceksin umudun etrafında.
umut gerçek olmuyor yumruğu sıkmayınca.
hareket bereket mantığıyla oynayan parmaklar
yumunca tırnaklar acıtabilir birbirini
siz gene de bir yumruk olmak için kapanın
yumruk sert insin ki, kırsın düşmanın belini
aynı ele hizmet edeceksiniz unutmayın.
birlikte kırın, umutların etrafındaki çemberi.
çalışmayanlar yerken, eti, sütü ekmeği
çalışanlar neden umutla beslensin ki?
umut da gerçek olsun, hayalden ileri… Mehmet Halil