içerde kırık bir masa
etrafında toplanmışlar
hücreleri karanlık
düşünceleri aydınlık
parmakları arasında
tütünden sarılı cigaralar
gözleri ve solgun yüzleri
umudun ışığını beklerler
-belki de sonu kalmayan bir bekleyiş-
ve gözler mahzunca öne eğilir
derken konuşmalar
tartışmalar ve suskunluk
gıcırtıyla demir kapı açılır ansızın
içeriye hükmeden soğuk
ve karanlığı dağıtan
sıcak bir dost yüzü
dudakları arasında
sımsıcak bir sözcük
-merhaba-
özgürlük türkülerini hep baraber
bir ağızdan söylediler
karanlıktan aydınlığa doğru
yol adılar
güneşe
aya
insanlara
geçit vermeyen sarp dağlara
ey maviliklerde kanat çırpan
ey özgürlüğümüzün sembolü
sen götür kızıla çalan
sevda türkülerimizi
götür dostlarımıza merhabamızı
gökyüzü maviliğince
dışarda deli çaylar gibi akma
umut dolu bahar günleri
bekle bizi
İzmit / 1992
Kayıt Tarihi : 18.6.2008 21:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiiri kardeşim Musa için yazmıştım. İşçilerin ve emeğin bayramı 1 Mayıs'ta ümraniye cezaevine yattı.. O günler çok zor geçti hem bizim, hem de kardeşim için.. Yaşandı ve geride kaldı o günler, işte bu şiirin hikayesi tam olarak bir tutsağın suçsuz yere ceza almasını anlatıyor. Kardeşim Musa ve onun nezdinde bütün -içerdekileri- devrimci duygularımla selamlıyorum.

Kutlarım
Teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (3)