Zaman su gibi akıp geçerken
Kıyısında durduğum hayat
Yeni bir doğum günü getirdi bana
kendimi unuttuğum bir andı oysa
Katmerlenmiş susuzluğumda
gözlerime dokunan yakamoz
Acı hatıralarımın çırpınan yanıydı
Dedim ya susamıştım
pişmanlıklarımın olanaklı yüzüne
dedim ya acıydı içimde ne varsa
umutlar rüzgarda uçuşan kum taneleri
yeniden doğdum kalktım yürüdüm
zaman gecenin kuytuluğunda kayıp
mezar taşlarının arasından geçtim
büyüdüm
ölmeye bir adım daha yakınım şimdi
kendi yüzüme dokundum
geceyi aralayan ellerimle
ardısıra kırıldı aynalar
yüzüm yerde bin parça
harabelerin arasından geçtim
insanlar öykülerini geride bırakıp
gitmişler çoktan
harabeler acılarla yüklü
harabeler bir kuşun kanadına sığınmıştı
kuşun gözlerinde kendimi gördüm
bir öykü de ben bıraktım ona
griye çalınmış kır çiçeklerinden
dilleri koparılmış kekliklerden
karanlık göllerden aldım yanıma
hepsinden biraz biraz
Nuhun gemisi oldum
bütün gözyaşlarının sığınağı
anladım ki
tufan dışarda değil içimizde
sonra korkusuz gece bürüdü bedenimi
kapadım gözlerimi
kendimi İskenderiye ateşinin hayaline verdim
Cezar’ın delik deşik gövdesine dokundum
sabah oldu
ahmaklar kaldırımlarını dolanıyordu kentin
ağlama duvarında günahkar bir tebessümün
ebediyen şahidi oldum
yelkenlerim beni yüksek dağların eteğinde
iftiraların ihanetlerin kuşatmasında
bir şehre götürdü
akşam soluk yüzüyle
gözlerimizi kızıla boyarken
akşamın dokunamadığı şehrin çukurlarında büyüyen kan,
çocukların kafatasından doğmuştu
havada dolaşan kasvet şehrin yüzünde bir yara
korkular çığlıklara tutunmuştu
sonrası dipsiz bir karanlık ve
dilleri ağıtlarla dağlanmış anaların matemi
yeniden tufan, kandan
yeni bir yolculuk başladı sabah olmadan
umutlar rüzgarda ağlayan kum taneleri
gözlerim kapanıverdi kendiliğinden
kabus dolu bir uyku sardı çaresiz bedenimi
uyandığımda çöl kavuruyordu tenimi
tenim kankızılı, dilim feryat figan
çölde uzunca bir kuyruk bir insan seli
tutunmuş tek kollarla birbirine
dünyadaki kötülükleri, vahşeti görmemek adına
gözlerini dağlamış Budist Rahipler
yakarışlar ardı sıra
susuzluğum dokundu içimde çoğalan tufana
bu denli kötümüydü dünya
Candide’in boşuna mıydı arayışları
açtım yelkenlerimi yol aldım
Anka kuşunun gölgesinde
Yıllar bir ölümlünün yüzünde kırışık
Destanlar çocuk korkusu
Büyüyen yalanlar
Mavi düşler beyaz düşler anlamsız düşüşler dilsiz düşükler
Kayıt Tarihi : 13.7.2009 12:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Orhan Kayra Aslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/07/13/umutlar-ruzgarda-aglayan-kum-taneleri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!