Mehmetler;
Sırlara sardı hayat denen çileyi
Üstüne bir de yorgan çekti
Başının altında yastık umutlar
Kara bir gece ziyan sonsuzluklar
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
unutmayalım ki askerlik yan gelip yatma yeri değildir.tayyibin devleti için ölme yeridir,onlar kasalarını doldursunlar bizim gibi gençlerde askerde ölsünler.onların evlatları yurtdışında okusun bizim gibi gençler askerde ölsün.onların karıları zenginlik içinde yaşasın bizim karılarımız genç yaşta dul kalsın.ah devlet büyükleri ah gençler vatan için öledursun siz menfaatleriniz için her çakallığı yapın.vicdansız şerefsizler...
Bu karamsarlık nerden çöktü bilinmez
Mehmet karanlığın esiri ama dağ gibi
Miğferinden döndü o hain kurşunun sesi
Yankılandı ses ses dalga dalga, siyahî.. Tarih boyunca Mehmetcik göğsünü siper edip 7 düvele karşı Bayrağını,namusunu,vatanını korumuştur.Korumaya devam etmektedir.Şehitlerimiz nur içinde yatsınlar,kalanlarına sabırlar diliyorum.Dağ gibi yiğitler genç yaşlarında göçüp gidiyor.sabır-sabır-sabır.Yüreğinize saglık efendim.selam ve saygılarımla.
Sevgili Kardeşim;
Duyarlı yürege yazan kalemin önünde saygı ile egiliyorum...
Yazan yüregi ve kalemi kutluyorum.Mutluluk yüreginizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın..Saygı ve kalbi muhabbetlerimle...Sezai Binici/umut_adam/Erzurum
Teröre verdiğimiz şehitler içimizi yakıyor, sızlatıyor. Onlar bizim göz bebeklerimiz, yavrularımız. Ancak; bir şeye, bir haksızlığa, bir yanlışa, bir hainliğe karşı çıkmak demek, ağız dolusu küfretmekle olmaz tabi. Toplumun bir kesimine veya bir kaç kesimine hiç ayırım yapmaksızın küfretmekle olmaz, hakaretle olmaz. Toplumun hiç bir kesimi bila istinsa bu tür elim olaylara taraftar olmamıştır olmaz da. Ben Fikret OĞUZTÜRK'ün şairliğine ve kişiliğine saygım sonsuz. Kendilerinin şiirlerini de beyeniyle (şiir tekniğini) okuyanlardan biriyim. Ama, ne yazık ki, üstad; küfretmeyi bir şey sanıyor. Kendi düşüncesine bire bir örtüşmeyen fikirlere ve o fikri taşıyanlara ağıza alınmaz küfürler içeren şiirler yazıyor. Ben ne böyle bir düşüncenin yanında olurum ve ne de bu tip insanlarla fikir birliği, eylem birliği gibi faaliyetlerde bulunurum. Çünkü bunlar da; en az diğerleri kadar zararlıdır. Neden mi? Yanıylayayım. Ülkemizin bu gün her zamankinden daha fazla birliğe ihtiyacı varken, özlellikle bu gibiler, ortamı bozup, kaos ortamı oluşmasına sebep olmakta ve gerginliğin daha da artmasına sebep olaktadır. Hele bir düşünün, 24 Aralık 1979 tarihinde Kahramanmaraş olayının sebebi neydi? O iki halk, o tarihten önce dosttu ve o olay oldu ama, o iki toplum yine dost... Peki 1400 kişinin ölümüne sebep olan şey neydi, o zaman? İşte bu tip provakasyonlar. Ortalığı biri bşrşne katma olayları.. İyi görüneceğim, yiğit görüneceğim sevdasıyla, açılan yaralara bakar mısınız? Bizim bu tip düşüncelere değil, bozulmuşsa bile, ayrışmışsa bile birleştirmeye, birliğe ihtiyacımız var. Bu birlik ruhunu aşılayan herkese yürekten selam. Bunu için her hangi bir düşünceye ait olmak ve her hangi bir gurubun adamı olmaya da gerek yoktur. Sadece insan olmak yeter. Saygılarımla.... Şiirinizi ve içeriğini ve sizi de ayrıca kutlarım. Güzel bir konuya parmak basmışsınız. Tebrikler
Bu karamsarlık nerden çöktü bilinmez
Mehmet karanlığın esiri ama dağ gibi
Miğferinden döndü o hain kurşunun sesi
Yankılandı ses ses dalga dalga, siyahî..
KALEMİNİZE SAĞLIK
AHMET AYAZ
Şehitlere rahmet, gazilere sabır ve sıhhat, şaire selam ve tebrik... - UĞUR BENEK
DEĞERLİ KARDEŞİM,
ŞU ANDA BİRİNCİ DERECEDE İKİ YAKINIM ŞIRNAK'TA ASKER.
RABBİM CÜMLESİNİ ESİRGESİN.
MİLLETİN GIKI ÇIKMADIKÇA BU SAHNELER DAHA ÇOK YAŞANIR VE ÇOK ŞİİRLER YAZILIR.
MİLLİ MESELELERDEKİ HASSASİYETİNİZ İÇİN RABBİM SİZDEN RAZI OLSUN.
KİLİS'TEN ON PUAN.
SELAM VE DUA İLE.
Tüm Şehit ailelerine Allah sabır versin.
Türk Milleti de kendine gelsin.
YETER ARTIK!
Duygulu şiir için teşekkürler.
seç-kin'' dedim ve yazdım ben de.. bu beni kin imdi .. kararan umutlara aslında... yazık
kutlarım bu başarılı çalışmayı
saygılarımla
Duyarlı şiire ve şair yüreğe tebrikler..Melih BAKİ
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta