Bırakma ellimi ellerinden
Nefesim ol nefesimi nefesine sür
Gölgemi al gölgene eş olayım
Bir kuş olayım kafesine al beni
Öte öte sevgimi anlatayım
Dur durak yok ömür diyor
Düşerse bedenim musalla taşına
Yaşlı gözlerinle bakma salıma
Senede bir gün o gün beni hatırla….
Kayıt Tarihi : 6.4.2009 01:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yalnız doğduk yalnız öleceğiz düşüncesinle, yılların yorgunluğunu bir günlük atabilmek için. Ezo hanım bir tur şirketine gidip. Yeşile mavinin buluştuğu Fethiye civarında esine az rastlanır bir doğa harikası Saklikente Gitmek için bilet alır.Ve evine dönerken,kendi kendine mırıldanır. Nasıl olsa ömrümün son demindeyim. Yalnız doğduğum ve yalnız öleceğim için kendim için bunu yapmak istiyorum diyerek sessiz sessiz mırıladı.Ezo hanım eşi eve döndüğünde kendi için ilk defa yapmak istediği yolculuğu bahsetti. Eşi biraz tepki veresede Ezo hanım kesin ses tonuyla izin veresende vermemende ben bu yolculuğa çıkacağım dedi.Ve günün ilk ışınla Ezo hanım eşinin alnından öperek kendim için bunu yapmalıyım diyerek ardına bakmadan yola çıktı. Tur şirkine vardığında kalbi sanki göğsünden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Sıralan herkes otobüse binmeye başladı. Özgürlüğüme ilk adım atıyorum diyerek Yılları ardımda bırakıyorum diyerek.13numaralı koltuğa oturdu. Yanında Bir başka yolcu yoktu. Ezo hanımın yüzünde acı bir tebessüm oluştu. Hey gidi yıllar yalnızlığı o kadar arzulamışım ki yan koltuğum bile boş dedi.Hos ağır adımlarla Ezo hanımın yanına yaklaştı.Yolculuğunuz bizden memnunsusunuz dedi.Ezo hanım kafa salarak evet cevabını verdi. Uzun saatlerden sonra otobüs otelin önüne geldiğinde. Herkes bavullarını alarak Ayrılan odalarına yerleşmek için yorgun argın anahtarlarını alarak odalarına çekildiler Ve Ezo hanım bavulunu açmadan yatağına uzandı. Gözlerini tavana dikti. Boş duvarları kımıldamadan izliyordu. İçten içe konuşmaya başladı.Ben kimim,şu yalan dünyada ne kadar yer kaplıyorum bilmiyorum bilmiyorum derken. Odanın kapısı çalındı. Oda görevlisi akşam yemeği için aşağı inip inmeyeceğimi sordu.Ezo hanım birazdan ineceğim diyerek kapıyı kapadı.Sade makyaj yaparak sıradan giyindi.Herkes yemek bölümüne geçmişti.Ezo hanım lobiye doğru gitti.Ve sessiz bir kıyıda oturdu.Masa üstünde ki gazeteyi okumak için elini uzattı.Ama ondan önce bir bay gazeteyi almıştı.Başını kaldı Ezo hanım,beyefendiye seslenerek farkında olmadım.Sizinde gazeteye uzandığınızı.Beyefendi müsaitseniz yanına oturabiliriyim dedi.Tabi ki dedi.Ezo hanım tepki vermeyeşinede anlam veremiyordu. Belki özgürlüğün verdiği rahatlıktandır dedi kendi kendine. Beyefendi konuşmaya başladı. umut_Benim adım Umut,Ya sizin adınız nedir hanımefendi. Ezo_Adım Ezo Umut_Sizinle konuşmamda bir sakınca olabilir mi? tepkisiz bir ses tonuyla Ezo_Yoo hayır sakıncası yok Umut Bey Umut_Yemeğe geçecek misiniz yoksa yemek saatini kaçıracaksınız farkında mısınız? Ezo_Evet Umut_Eee neden yemek salonuna geçmiyorsunuz, Size seve seve eşlik edebilirim. Ezo_Otobüs yolculuğu beni tuttuğu için canım yemek yemek istemiyor. Umut_Rahatsızsanız size otelimizin doktorunu çağırabilirim. Ezo_Gerekmez. Şimdi daha iyiceğim teşekkür ederim. Umut_Şimdi istemiyerekte olsa gitmeliyim Ezo hanımefendi. Ezo_Umut beyefendi gitmekte özgürsünüz. Ben iyim beni düşünmeyin, nasıl olsa. Yaşını başını almış koskoca bir kanım kendime bakabilirim. Umut_Aaa ne demek Ezo hanımefendim tabiî ki bakabilirsiniz. Rahatsız olduğunuzdan dedim. Ezo_İyi geceler Umut beyefendi. Umut_Sizede Ezo hanımefendi. Diyerek uzaklaştı.Ezo bir iki saat oturduktan sonra odasına çekildi.Yatağını bile açmadan Uzandığı yerde uyuya kaldı. Sabahın ilk ışığınla uyandı. Otelin balkonundan dışarı izliyor. Her şey beyninde bir anda silinmiş gibi boş boş bakışlarla ağaçları izledi.Bir bahar meltemine kapılmış gibi kendini otelin dışında buluverdi.Ağır adımlarla yürüdü yürüdü.Otelden bi hayli uzağa gitmişti.Kendi kendimin varlığını hissediyorum diyerek mırıldanıyordu ki.Elinde bir sıcaklık hissetti.Eline değen sıcaklığa baktı.Ve o sıcaklık Umut beyefendinin elinin sıcaklığı Umut_Ezo hanımefendi. Hayırdır,sabahın ilk ışıklarınla yola düşmüşünüz. Ezo_Kendimi bulmak istiyorum.Herkes uyanıkken ben kendimi bulamayacağım için erken uyandım. Umut_Size bu yürüyüşte eşlik etmek istesem izin verimisiniz? Ezo_Siz bilirsiniz Umut bey Sessizlik içinde kurumuş yaprakların sesleri yükselirken ormana her ikilide sanki dilleri lal olmuş gibi yürüdüler uzun saatlerce. Ve birden Ezo’nun dili çözüldü. Konuşmaya başladı. Ezo_Umut bey,ben hiçbir zaman çocuk olmadım,hiçbir zaman genç olmadım.Doğduğum an olgun bir meyve gibi hayata gözlrimi açtım.Herkesin isteklerine boyun büktüm.Kim benden ne yapmamı istediyse onu yaptım.Küçük yaşta anamı babamı bir kazda kaybettim.Kardeşlerimle amcamın yanına sığıntı gibi gittik.Ve meyve verecek.Fidana döndüğümde amcamın bana uygun gördüğü kişiyle izdivaç yaptım.Eşim çok iyi bir insan çıktı.Beni hiç üzmedi,bir yıl geçmeden bir kızımız oldu.Kızım dört beş yaşlarına gelince tekrar hamile kaldım.Ve birde oğlum oldu.Şimdi kızım nişanlı,oğlum ise askerde.Ama yıllar yılı içimde koşkocaman bir boşluk var o boşluğumu ne yapsam dolduramıyorum. Ezo’nun gözlerinden yaşlar damlıyordu. Umut beyefendi, elinle gözyaşını siliyordu. Umut_Lütfen ağlama Ezo hiçbir zaman inancını yitirme. İçinde ki boşluk elbet birgün dolacaktır. Ezo başını Umut beyefendinin omzuna yasladı.Sanki öksüz boş kalan yanını,Umut beyefendinin omuzu tamamlıyordu.Otele dönmeye karar verdiler.Sessiz us bir şekilde yürüdüler saatlerce.Elleri kelenmiş bir şekilde otelin yakınlarına kadar geldiler.Elleri birbirinden kopmak istemezcesine mücadele veriyordu sanki.Ezo hanım odasına çıktı. Hiç mi hiç bir şey demeden Umut beyefendinin yanından ayrıldı. Umut beyefendi. Ezo’nun gidişini bir baharın gidişi gibi izledi.Ezo hanımefendi yatmadan önce,Kağıt kalem resepsiyondan istedi.Başladı bir şeyler karamaya. Ezo_Umut beyefendi. İçimde ki bu boşluğu yıllar yılı, hiçbir mutlulukla dolduramamıştım. Senin sıcak ellerin,dağ gibi omuzun,hayal gibi gözlerin,name gibi sözlerin, kendimi bulmamı sağladı.Belki ömrümce tatmadığım tadamayacağım bir duyguyu yaşattın bana.Bu yaşattığın duygunun adını gizime gömüyorum… Sonsuza kadar hoşça kal umutsuzluğumda ki Umut… İ.Selin deniz
TÜM YORUMLAR (2)