Ana rahminde soğuyan döle sızan karanlık
Bir karınca yuvasından yeraltına düşen çocuk
Tükrükleriyle selüloz yiyen o çıldırmış gençlik
Bir duman gibi odaya dolan o kadın imgesi
Ve tuttukça kaybolan
Öptükçe ısıran
akşamdan sonra gece olunca
yanında olmayan herkes uyuyunca
ömer hayboyla sokağa çıkıyormuşsun
ağır ağır karanlıktan yürüyormuşsunuz
ömer hayboyla sen ne konuşuyorsun
karanlık ömer haybo
insan dedi ilk ölen kaybeder
olmak ütopyasıdır varlığın
bulunuyorum her hangi sorularda
tüm sorulara yalnız cevap veriyor cesetler
kayb ve olmak tutuşturuyor kulaklarımın içindeki sarmaşığı
ya olmaya çalışırken kaybediyorum
Artık beni sevmiyor musun maria soza
hayat ne kadar acımasız sahip oldukların bir gün büyüyor
ve muhtaç bir insan hiç olmamışçasına sarılabiliyor
seni bir çöplükte bulmuştum çocuğum gençtin
annen berlinin en şanlı kahpesiydi
ölümün memelerinden emerdi kardeşin
''Tren Bornova yönüne gider.''
Hiçbir yere gittiği yoktu trenin.
Tek bir yolcu vardı;
Ben sana gidiyordum.
''Tren Bornova yönüne gider.''
diyordu ruhu trene hapsolmuş
Soyunuyorum yavaşça üstümdekileri
Et ve kan kalıyorum sadece
Kemiklerimden bir bavul hazırlıyorum olanca titizliğimle
Yapmak istediklerimi alıyorum yanıma
Bir de bütün nevrozlarımı
İltihaplı bir yaraya sıkışmış saplantılarım
Işığın iyiliği yeryüzünü kapladığında
Korkak bir kaplumbağanın kabuğuna çekilmesi gibi
Ağır ağır çekiliyor korkular
Nefes alıyor bir bebek
Hareket ediyor iskeletim
Ve seslerin kaosu evreni düzenli kılıyor
Ne zaman biri yalan söylese
Öteki inanmış gibi yaptı
Neredeyse
Sonsuza dek
mutlu yaşadılar.
neden sonra sustular
gözleri bir başka göze katiyen değmiyordu
seviştikten sonra
çiftler nadiren sarılıyordu
seviştikten sonra sustular
sevişmeden önce
bir kaotik tiktaktır şimdi yine dönüyor başımda
zamana asıyor kendini cismin mucidi
binbir kere başlar görüyorum
saatler saatler saatler demiyor hamlet
hamleti de gömüyor bizim mezarcı
sadakati köpeklere bahşetmiş yüzyılın çocuğuyum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!