Sevilmeli çocuklar.
nefreti tanımamalı.
Çocuk kalbine dağlamalı acılar.
Yaşamlı,gülmeli çocuklar.
Karartıyorsak dünyalarını,
kirletiyorsak düşlerini,
niyedir,onları dünyaya getirmek?
Niyedir istemediği yaşamı
zorla sırtlarına yüklemek...?
Hep düşünür dururum,
bulamam bir cevap.
Hadi herkes sorsun kendine
'NİYEDİR? 'diye.
Belli mi olur,
buluruz bir cevap.
Nazım'ın dediği gibi:
çocuklar;
"Şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyor"
korkmadan ürkmeden.
Ağız dolusu gülmek,
geleceğe umutla bakmak istiyor.
Çocuklar, sevilmek istiyor.
Haydi koyalım elimizi taşın altına
Bırakalım 'ceğizleri,cağızları'
Umut olsun çocuklar.
Dünyaya bir borcumuz var.
Ödeyelim hep birlikte.
Gelecek çocuklarınsa eğer
kuralım yeniden dünyayı.
Düşünelim kötülerin gücünü.
Onlar varsa; biz de varız.
HADİ HADİ! uzatın ellerinizi
.
Kayıt Tarihi : 23.4.2013 12:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Şimdi ben de soruyorum.
Niye?
Cevabına geçmeden önce 3. dizede bir yazım hatası olduğunu düşünüyorum.
“Çocuk kalbine dağlamalı acılar.”
*
'Bir memlekette namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır.' Veciz sözü, malumunuz olduğu üzere İsmet İnönü’ye aittir.
Bu sözü biraz değiştirerek söylersek;
“Bir memlekette namussuzlar kadar namussuzluğu bileceksin, ama namussuzluk yapmayacaksın.” Şeklinde anlamak ve söylemek de mümkün olur.
Hayata şöyle bir baktığımızda her şeyin zıttıyla var olduğunu görüyoruz. Onun için biz çocuklarımıza öncelikle güzeli ve doğruyu öğretmeliyiz. Aksini söyleyip geçmek de mümkün. Çocuk, kötü yanını da öğrenmeli ki, hayatın sadece güzelliklerden ibaret olmadığını, kötülüklerin de var olduğunu ve yaşamasının muhtemel olduğunu anlamalı.
Değerli öğretmenim.
Biliyoruz ki, bizlere örnekler verilirken hep kötü olanlar, çirkin ve felakete sebep olanlar anlatılırdı. Bak, şu şöyle şöyle yapmış, başına şöyle felaketler gelmiş.
“Kötü örnek NİYEDİR?” diyorum, işte ben de.
Ben, örneklemenin kötüden seçilmesine hiçbir zaman taraf olmadım, asla doğru da bulmadım. Hep güzel olanı, doğru olanı ve başarılı olmuş olanı örnek olarak verdim.
Ancak…
İşte bu “ancak”lar hep açıklama gerektirir.
Doğru misal ile neler kazanabileceğini vurgularken, olumsuzluklarınsa insanlar ve toplum üzerinde yaratacağı kötü sonuçların neler olabileceğini düşünme ve görebilme yeteneği kazandırılması gerektiğine inananlardanım.
Namussuzluğu bilmek, namussuz olmak anlamına gelmez.
Namussuz, haysiyetsiz, ahlaksız ve aşırı bencil insanların neler yapabileceğini düşünebilmek, anlayabilmek için onların gideceği yolları, neler yapabileceğini, bizleri ne gibi zararlara ve felaketlere uğratabileceklerini önceden kestirmek çok önemli.
Peynir gemisinin yelkenleri “cağız, ceğiz”ler olursa, alınacak yol da laf kadar olur.
Doğruluğa, dürüstlüğe, güzelliğe, insanlığa, çalışmaya ve vatana – millete faydalı olmaya giden yolda hep birlikte el ele…
Hikmet Çiftçi
19 Haziran 2013
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
TÜM YORUMLAR (9)