ÖLÜM
Karanlıktı
Eşsiz hüzünlere gebe yolcular arasında bir çift serçe kanadı.
Elleri arasında ışık yoktu alnı aydınlıktı.
Bahçivan kılıklı korkuluklar çıkmıştı kulubelerden
ADAM
Sazının tellerinde ısıttığı kanyağı içiyordu.
Yayık ağzıyla
Adam:
Sahilde,
Göz Gez Arpacık
Sana güldüğümü görenler,
Üzüldüklerine üzüldüler.
Bir sabahın acıtan tenhasında,
Karanlığa gömüldüler.
Yağmurlar yağıyordu kirpiklerine
İsli bir kış günü vurur boğazına bir ilmek
Siz bilir misiniz nasıl birşeydir?
Özgürlük adına ölüme gülmek.
Şehrin içine yeni salıncaklar yapmışlar
Balıkçı’nın Denizi
Ağlarını atıp yırtardı denizin,
Masmavi bir yorganı üzerine çekerdi balıkçı.
Sabah kalktığında yüzünü yıkardı onun yağmurlarında,
Onun verdiği nimetle doyardı.
Karanlıklardan Doğan bir bayrak düşünüyorum.
Gelinliğiyle narin bir ay ve
Güvey olmuş bir yıldız göklerde dans ediyor.
Bir Bayrak Düşünüyorum,
Çelik çomak oynayan bir çocuğun gözlerinde bir bayrak.
Entarisiyle bebeğini uyutan annenin şevkatli ellerinde bir bayrak.
Bir hasret ezgisidir, söylenir kulaklarıma.
Bu Hasret bir mermi,dayanmış şakaklarıma.
Ben biçare,yokluğundaki ölümlerime.
Bir ihtimal yollarda gözlerim,
Bir ihtimal dönersin diye...
Gözyaşına tutuklu
Nice damlalar göreceksin.
Evvela baharlar açacak, sonra yapraklar düşecek saçlarından...
Koltukların bazılarına oturabileceksin,
Köhne dünyada bir tutam tuz olmak boşa
Tutuk diller tutuklu boşa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!