Umut kalemim tükendi umutları yazmıyor,
Gönül defteri kırgın,gelecege hiç bakmıyor,
Hayat beni cok yordu,dertlere dert ekliyor,
ilk bahar boşa gitti,ikinci bahar umut vermiyor
Hayatı başarmanın vakti geldi geciyor..,
Bakıyorum hayata beni umursamıyor
Nasıl desem anlatsam kendini yorma diyor
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Kalem kırık, kağıt yırtık,
Neyi anlatayım. neyi yazayım...
Kafam bozuk, dilim tutuk,
Kime bağırayım, kime kızayım...
insanın böyle düşündüğü anlar vardır,
işte onlardan biri;
sizin şiiriniz ve benim dörtlüğüm aynı şeyleri anlatıyor herhalde,
hepimiz aynı dertten muzdaribiz anlaşılan...
şiire ve şaire saygılar
Kalem kırık, kağıt yırtık,
Neyi anlatayım. neyi yazayım...
Kafam bozuk, dilim tutuk,
Kime bağırayım, kime kızayım...
insanın böyle düşündüğü anlar vardır,
işte onlardan biri;
sizin şiiriniz ve benim dörtlüğüm aynı şeyleri anlatıyor herhalde,
hepimiz aynı dertten muzdaribiz anlaşılan...
şiire ve şaire saygılar
Ne FARKI VARKİ...
Ne fark eder uzaklara gitsem de.
Ateş yüreğimde, çile ensemde.
Gurbeti vatana tercih etsem de,
Kaçamam kendimden,ben yine benim.
Gölgem gibi sanki bahtım, kaderim.
Değişen ne var ki; sadece mekân.
Gün yine boğucu, kasvetli akşam.
Her taraf bulanık ne yana baksam,
Yer demir, gök bakır, kaskatı dünya.
Maddenin içinde kaybolmuş mâna.
Meçhullerle dolu her yeni sapak.
Yollar ya sarp yokuş, ya çıkmaz sokak.
Gün batmak üzere menzil çok uzak,
Muhannet vâdisi geçit vermiyor.
Kalleştir havası sert sert esiyor.
Umutla çaldığım bütün kapılar,
Tokat gibi suratımda şakılar.
İnsan değil sanki taştan yapılar,
Kim bilir belki de taştan da serttir.
Ölüler diriden daha da merttir.
Hep aynı çırpınış,hep aynı kafes.
Acılar içine sıkışmış heves.
İçimde boğuşur çığlık çığlık ses.
Bir ses ki o sese kulaklar sağır,
Hissedip duymanın bedeli ağır.
Mahpushâne sanki şu sonsuz âlem.
Et kemik içinde tutsaktır gâyem.
Beni hiç kimseler anlamaz mâdem,
Ey sahte büyücü bahtımdan el çek.
Sar beni hakikat, sev beni gerçek.
11.01.1989
Mustafa Yaralı
yukarıdaki serjeniş dolu şiirinizde bana bu şiiri hatırlattı.doğumlar hep sancılı olur ama sonunda içgüzellikleri doğar.Umutla bekleyin,hayata küsmeden kendinizle barışın.Sahibi olduğunuz nimetleri bulamadıklarınızla yan yana koyarsanız eminimki aklınıza getiremediğiniz sayısız güzellikler ve zenginlikler bulacaksınız.Kendinizi hüzünle beslemeyin.En güzel günler sizinle olsun
Umudu yazan kalem hiç bitmesin...Tebrikler..
Şiir olarak çok güzel. Ancak umut kaleminin bitmesini hiç sevmedim. İnsan için yaşamaktır umut. Umutlarımız hiç bitmesin.
Guzel bir siir olmus, sizi tebrik ediyorum, basarilarinizin devamini dilerim, saygilar...
selam
sayın:Meryem Aslıgüzel orta halli bir serbest vezin örneği olmuş şiiriniz içeriği her insanın zaman zaman kapıldığı içe dönük düşünceler,yer yüzünde hiç kimse tam anlamıyla bunu çözebilmiş değil,şiirlere devam,selam ve saygılarımla.
Baharı yaşamayan ikinci baharı nasıl yaşar bilmiyorum ama niye olmasın dilinize yüreğinize sağlık.
Haşim Kalender.
güneş yakmış bir kere çöl neylesin..
kalemin de suçu yok ki..
ZEVKLE OKUDUĞUM,
NEFİS BİR SERBEST.
TEBRİKLER MERYEM KARDEŞİM.
İLK ON PUAN KİLİS'TEN.
SELAM VE DUA İLE.
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta