“Bugün çok karamsarsın,
İstemem keder seni sarsın
Şimdi “umut” için yaz” dedi pir.
“Hadi gel önce şu gönül mabedine bir gir.”
Mabedin kapısı göründü,
İçimi heyecan bürüdü.
Sütunların önünden geçtim tek tek
Tanıdım hepsini titreyerek.
İşte Gerçek, İşte basiret,
İşte itidal, İşte adalet.
Sevgi ve şefkat yana yana
Bakıyorlar bir aynaya.
Gerçekler ortada somut
Ve en görkemlisi umut! ..
Sütunlar ışık saçıyordu
Gönlüm bir nur arıyordu.
Geçtim önümdeki sahanlığı
Çıkardım içimdeki karanlığı.
Sırayla dolaştım sütunları
Tek tek söndü ışıkları.
Umudun önüne geldim durdum
Karanlığı ışığa doğru tuttum.
Umut sönmüyordu,
Karanlık yok oluyordu.
“İşte gördün mü“ dedi pir
“Bu güzel bir hikmettir.
Umut var oldukça akacaktır,
Işık karanlığı boğacaktır.
Bu dünya böyle döner
Kurtuluşla biter her keder.”
İstanbul, 06.07.2007
Mustafa Süreyya SezginKayıt Tarihi : 8.7.2007 20:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Bu güzel bir hikmettir.
Umut var oldukça akacaktır,
Işık karanlığı boğacaktır.
Bu dünya böyle döner
Kurtuluşla biter her keder.”
çok güzel keyifle zevkle okudum tebrik ediyorum
gerçekten umudun ışığıdır kötülükleri yenecek
TÜM YORUMLAR (1)