Umut Et Olur mu Aziz Amca

Bahar Sancak
78

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Umut Et Olur mu Aziz Amca

Silya bugün günlerden bir aralık vakti,
Bir salı günü ikindisi,
Büyük bir koşuşturma içerisinde,
Hızlıca yürüyorum...

Göğsüm yerinden çıkacak gibi ,
Saat 15:30...
Geç kaldım yetişmem gerek,
Diğer geç kalmışlıklar gibi olmamalı bu sefer.

Bu beni, bana götürecek son tren...
Şimdiden yoruldum,
Daha yola çıkalı beş dakika olmamışken.
Ayaklarım gitmiyor.

Kal derecesine ama gitmeliyim...
Gitmeliyiz...
Dinleyin beni diyorum,
Azda olsa dinliyorlar ve yol alıyorlar...

Tekrardan büyük bir koşuşturma içerisinde devam ediyorum.
Bir gariplik var bu şehirde;
Herkes niye bakıyor,

Hüzün mü var yüzümde?
Yoksa kaygı mı?
Acaba?
Çok mu belli ettim insanlara...

Geçiyorum insanları...
Yalnız birini geçemiyorum,
Yaşlı bir amca,
Elinde bastonu.

Kamburlaşmış sırtı,
Elinde bir poşet,
Birde bütün hayatını simgeleyen,
O derin iç çekişlerine sığdırdığı büyük bir duman...

Ah! Bir görseniz nasılda içine çekiyor,
Beni yok et dercesine,
Gizle dercesine,
Sakla yüzümdeki hüznüde, umutsuzluğu da...

“Kimse görmesin diyor”,
O iç çekişlerine sığdırdığı büyük, çaresiz dumana...
Yüzündeki kırışıklar hayatına nasır bağlamış vaziyette,
Mutsuzluğa hüküm sürmüş senelerce.

Ne bir umut ne bir ışık...
İsmi Aziz’miş...
Hayat arkadaşını daha bir gün önce kaybetmiş.
Ölen hayat arkadaşı değil de sanki kendisiymiş....

Ölenle ölünüyor dedikleri bu olsa gerek...
Gözyaşları solmuş kirpiklerine; âdeta can oluyor,
Yağmurun toprağa can olduğu gibi....

Elindeki poşete;
Azize’nin en sevdiği çiçek tohumlarını koymuş.
Onları mezarında yeşertecek....
Bir umutla...

Belki çiçeğim çiçek açar diye,
Solmamıştır diye...
Yol alıyor Azizeye doğru ,
Geri gelmeyeceklerin kervanına katılmış,

Azizesine yol alıyor...
Belki beni de alır kervana,
Yüce Rabbim diye yalvarıyor göğe bakarken.
Ama daha erken diyor bir ses.

Sonra susuyor, boğuluyor.
O düğümlenmiş boğazındaki;
Münhasır susmuşluklara...
Gitmem gerek Aziz Amca.

Umut et olur mu?
Azize’n bir gün çiçek açacak,
Ama elbet bir gün...
Ya kalır çiçek açtırır,

Ya gider çiçek açtırırsınız...
Unutma elbet bir gün çiçeğin çiçek açar...
Tekrar başlıyorum hızlıca yürümeye,
Ve yolun sonuna geldim.

İşte! Orda daha gitmemiş,
Beni bana götürecek son trenim...
Saat 16:00...
Başlıyor tren yolculuğum,

Yoruldum,
Hem de hiç olmayacağı kadar...
Silya uyusam mı?
Belki uyanmam bir daha,

Azize gibi...
Aziz gibi;
Bekleyenim yok nede olsa .

Bahar Sancak
Kayıt Tarihi : 25.7.2022 21:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


07.12.2021 21-22 saatleri arasında kaleme aldığım 75. Şiirim Eğitim gördüğüm kurumdan erken çıkıp bir arkadaşımı ziyaret etmeye gittiğimde yolda karşılaştığım bir amca . Aklıma takıldı. Ki önceden böyle bir düşünecem vardı bir amca ile yazacağım diye sonra arkadaşımın evinden çıkınca servise doğru yol alırken o anki ruh halimi daha sonra eve vardığımda üzerine kafa yorduğum ve gecesinde yazmaya başladığım canımın içi şiirim

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!