Umut Denizinin Keşkeli Deniz Kızına

Bir gün,
Belki mahşerde, belki bastonda
Karşılaşacağız seninle biliyor musun?
Gözlerin çakılacak gözlerime,
Hıçkırıklara boğulacaksın.
Bir şeyler kopacak içinde
O parçalar boğazına dizilecek.
Ama sadece iki damla yaş süzülecek yanaklarına.
Biri sadece kendin için, sağ gözünden.
Ak-pak, berrak mı berrak bir damla akacak;
Kaybolan, boşa giden yılların içindir o damla..
İkinci damla sol gözüne batacak çıkarken.
Milyon yıllık kan pıhtısı renginde olacak.
Sol gözünde hep ben vardım çünkü senin;
Yüreğin için dökülecek o kara damla.
Gerçekten kaçmıştı ya
Haklıydı..
Cesareti yoktu çünkü yüreğinin.
Ateş çemberi gibiydim ben,
Kavruluyordu dokunduğum her yer.
Beni dimdik, beni taptaze görecek; kahrolacaksın.
İlk günkü gibi olacağım inan.
Bunun için söz vermiştim sana hatırlarsan.
Şimdi dipfrizde benim yüreğim..
Hep o gün için saklıyorum sesimi..
Gözlerimde gece siyahı bir gözlük,
Kimse görmüyor gözlerimi, göremiyor..
Ellerim hep cebimde benim;
Senden başka hiçbir şeye dokunmayacak onlar..
İşte bunlar gülüm
Bunlar tutacak beni dimdik ayakta..
Seninse gözlerin süzülecek her geçen gün,
Yüreğin kan değil zehir salacak adeta damarına.
Sevdadır insanı ayakta tutan,
Sen daha otuz ikinde alacaksın eline
Zulümle ve acıyla yaptığın bastonu.
Yüreğin terk edecek çünkü seni,
Günlerin hep onu aramakla geçecek,
Yorulacak, bıkacaksın.
Geri dönüp baktığında koca bir hiç
Bomboş yıllar göreceksin.
Taparcasına sevdiğin
Ya da sever gibi yaptığın
O taş yürekli oğlan da olmayacak yanında.
İşte o an güzelim
O zaman anlayacaksın beni.
Dudaklarından sadece bir keşke dökülecek
Ve o keşke ile bedenin yanacak..
Ama üzülme gülüm
Yalvarırım üzülme
Kafana takma bu kadar bunları.
Şimdi dilediğin gibi yaşa hayatı.
Şunu bil ve unutma ki;
Yüreğinden çıkıp, dilinin avazı çıkana kadar
Keşke dediği yerde bekleyeceğim seni.
Kendine iyi bak güzelim,
Kendin gibi yaşa şu hayatı.
Ama yalvarırım
Kendin gibi kal ne olur...