Gümüşi semanın esrar perdesi,
Düş gibi gördüğüm gündüz ve gecesi,
Zikrediyor boşluk, semada malikini,
Bildim, fikrin edep oluş muhasebesini,
Çıkmazdayım, altın kaplı dört duvar arasında,
Zamanı verin geriye kalan tek uzun yolda,
Ben bir hiçim, der dururum;
Hiçliği yerinden kaldırmaz uyuturum....
Umut Aygün
Kapılar kapanır yüzüme ardınca,
Gelmişken yolun son noktasına.
Kapılar açılır ardına kadar,
Giremem içeri, ayağımda prangalar....
mum nedir, ben ne,
aradaki fark ne..
ben biterim, mum biter,
etrafı aydınlatan ne...
Bir iki cümle mırıldanmak istiyor dudaklarım,
Özgürlüğü, ölüm dahi olsa; isteyen köle misali,
Alaboradan sıyrılmaya çalışan kaptan; yüreğim.
Çaresizliğinden, çaresizliğinde boğulan hasta,
Karanlık boşlukta yürüyorum,
Etrafında döndüğüm virane, ben;
Bilmeden içinde kendimi arıyorum.......
...
...
bir gun trenlere bindim
cok uzaklara gitmek icin
ve baska sovalyelerde vardi
gozlerimi sonsuz kapattim
gibiydi dunya, ayrildim.
bir gun trenlere gittim
herkesin bir son duragina
kalarak ve giderek bitti ruya...