yaşamdan tadabileceği bütün tatları tatmak istercesine yaşayanlardan biriyim... henüz öğrenciyim ve zamanla iyi geçinmek zorundayım oysa ki düşüncelerde kaybolurken zamanı unutmayı severim..... duygularımı derin yaşamalıyım onları en sonunda öyle bir yerleştirmeliyim ki yaşadığım her şey ben de iyi bir şeyler bırakmalı.... kaybetmeliyim ay ile güneşin dansında bütün koyu maviliklerimi çünkü içinde binlerce kendinden taşıyan siyahlarda boğulmalı sadece mavilikler ve ışık girince araya yitip gitmeli tamamen o parıltının içinde ona böyle bir yok o ...
nerden geldiğini bilmeyen parazit bir duygunum ben senin
ne yaptığını bilmeyen sadece yaşamayı seven mutlu bir çocuksun sen....
yalnızlıklar doğarken konuşmalarım arasındaki her kahkahamda
sen sadece yaşayan bir çocuktun
geçmişin dikenlerinin
düşüncelerime her batışında
geleceğin belirsiz kör edici ışığının
gözlerime her değişinde
ve ŞİMDİlerde insanların
beni her terk edişinde
hep geleceği düşleyerek yaşarız
gelecek şimdi olunca
yine geleceğe bakarız
gelecek hiç gelmez aslında
biz ona doğru ilerleriz
ve gözümüz hep ileriye bakar
insan anlattıkça tanıyor kendini
her tartışma yeni bir biz yaratıyor
derinlerden bambaşka düşünceler çıkarıyoruz
sonu olmayan bir bataklığın derinlerindeki
balıkları avlıyoruz......
Dostum Betül'e
İnsanlar bir ağacın gövdesinden çıkan dallara benziyor
Arkadaşlık da ağacın gövdesi olmuş topraktan beslenip
Güçleniyor gün geçtikçe.
Dalları ne kadar uzarsa uzasın fark etmiyor aynı gövdede birleşiyorlar çünkü.
uzun bir yazıdan asla korkmazdı gözleri
eğer yazı uzun bir anlamın derinliğini görüyorsa
uzun bir yazıyı dinlemekten bıkmazdı kulakların
eğer yazı anlamış birinin dilinden ses oluyorsa
uzun bir yazıya dokunmaktan bıkmazdı sayfalarca ellerin
o kağıtlarda emeğin kokusu ellere siniyorsa
susturucularını çıkaramayan bütün insanlara...... toplumun birikinti göllerinde boğulmaya mahkum kalmış bütün güvercin yürekli insanlara....
susturucular takılmış yine
düşüncelerimin namlusuna
kaybım düşüncelerim olacak biliyorum
içimde boğulacak çığlıkları yine
kayıp mı? kaybettiğini düşünmektir kayıp..
hüzün mü? mutsuzluğu aradığında yanındadır hüzün...
yalnızlık mı aksinden korkandır o asla yalnız kalamaz çünkü..
tek başına kalmaktan korktuğun an seninledir yalnızlık...
acı mı? tatlıyı tatlı yapandır o...
yaşam mı? aslında sadece muhteşem denebilir...
ağla dök içini benim yapamadığım şeyi
ağla ki anlatasın derdini henüz konuşamazsın çünkü
ağla ki anlasınlar senin öfkelendiğini
bu nefretle dolu dünyaya gelmek istemediğini
ağla bebek hadi ağla olur da bir gün
gözlerinden akan gözyaşları
çaresi yok!
deneyeceksin
vazgeçtiğin an
hiç bilmeyeceksin! !
kurtuluşun yok!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!