çocukların doğmasını isterler, büyümesini, konuşmasını... Oysa onlarca çocuk büyümez
ve hep küçüktür: ’Sen küçüksün, sana söz hakkını kim verdi, sus’ kanıtıdır. Gençlikte,
öğretilen değer yargısı genişletilir. Genç beyinlere; karamsarlık, umutsuzluk, kin, savaş...
işlenir. Unutturulur nice güzellikler. Çünkü, öğretilen yaşam, yiyeceksin, içeceksin,
evleneceksin ve öleceksin... Suçtur paylaşım, insanları düşünme, yarınların mutluluğu...
suçtur. Olgunlukta, yozlaştırılır değer yargısı, niteliksizleştirilir. Suçlardan arınmak için;
kurallar, yönelimler artar... ve şu istenir bunlardan: canlı, zeki, yol gösterici, yaratımcı,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta