Umut…
Dilek ağacına bağladığım çaputta
İdam sehpasındaki adam hesabı
Sallanır artık her rüzgârda
Boğazı sıkılır ince sürgün’ün
Umut diyerek sıkıca
Umut…
Titreyen parmakların yitiği
Yağmaktan kararmış göz çukurları
Kara kuyunun cehenneminde
Paslı bir çivinin kanattığı
Tetanoslu düşüğüm
Umut…
Tutmasını beklediğim
Bir çömlek taze yoğurt
Bir eski zaman ahdi
Yalan yanlış insan taklidi
Küçük kız halimle
Çerçicinin tezgâhında gördüğüm
Yaldızlı bir çikolata paketi
Umut…
Münir Nureddin’in sesinde tanıyıp
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktığın
O şarkının nakaratında
Özleneceğini bile bile
Yırtıp rüzgâra bıraktığım…
Umut…
Varlığından emin olduğum
Vardığımda yanına
yerinde bulamadığım
Kaybetmeye kıyamadığım
Kıyımıma göz yuman
Sonunu görmeyi başaramadığım
Uykusuz rüyalarım…
10.10.2007, Ankara
Lütfiye Bulhaz SevinçKayıt Tarihi : 13.9.2007 19:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Lütfiye Bulhaz Sevinç](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/13/umut-495.jpg)
etrafı kavak olsa
yarin uykusu gelmiş gule
yastığı dizim olsa'
Umut fakirin ekmeği.Doyurmak bir yana, çoğu zaman dişini kırar.
TÜM YORUMLAR (1)