Umut dolar da taşar idim.
Murad için salât mı gerek.
Beyaz kağıda sütten çizdim.
Salât ile bilmek mi gerek.
Gezdim yirmi yıl gönüllerde.
Yaşamaya kazık mı gerek.
Yer bulamadım öğütlerde.
Hatırsızla yanmak mı gerek.
Görme güzeli güzel halde.
Âşığa güzellik mi gerek.
Aşık atmaya gelmez yare.
Nazlı geline gel mi gerek.
Yolcu çıkmışsa karlı yola.
Ayağın kaydırmak mı gerek.
Her yanı başında gül olsa.
Dikenle acıtmak mı gerek.
Ne cennet ne cehennem imiş.
Can vermeye ferman mı gerek.
Mizan vakti gelir ölçermiş.
Ferman ile görmek mi gerek.
Bir yanım güneş bir yanım ay.
Denge bozuk şaşmak mı gerek.
Bir elde kılıç bir elde yay.
Döne döne vurmak mı gerek.
Yanlış imiş ettiğim kelam.
Yedi Asır susmak mı gerek.
Gelen geçene verme selam.
Sükut ile görmek mi gerek.
Yıldızım sönmüs gurbet elde.
Geri dönüp yakmak mı gerek.
Ardımda kalanların derde.
Nihan derman olmak mı gerek.
Üryan kalmış yolun üstünde.
Yardım edip gitmek mi gerek.
Varsın kalsın alem üstümde.
Yarı yolda koymak mı gerek.
Yalnızlığım sevdama bakar.
Çaylar hasret koksa mı gerek.
Derdim çoktur dermanı arar.
Dermanıma yanmak mı gerek.
Sitem etmiş derler rabbine.
Kulun karışması mı gerek.
Söylenen senin ne haddine.
Hakla sırrı sana mı gerek.
Aşık Şah-ı Kebir çalar saz.
Tel vurup incitmek mi gerek.
Yazılar ağır sözleri hak.
Varana hakkı vermek gerek.
Âşık Şah-ı Kebir
Aşık Şahı KebirKayıt Tarihi : 14.10.2023 00:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!