Bütün umutların içinde gizli bir yok oluş hissi
Suda yürümüşcesine varlığını inkar eden kanıtlarla
Hiç olmamışcasına
Ve varlığımın sancısı vuruyor yüreğime
bütün bu yokluk içinde
Her gün yarısını yaşasanda bitecek
Her ne olsa yarım kalacak bir ömrün sahteliğine
Ellerimi açıp sırtımı dönüyorum
Çekiliyorum sırtımdan
Ve bütün ihtişamıyla çağırıyor beni
Bir papatyanın kokusunda hayale dalmış genç kız uyuşukluğunda yürüyorum
Elif Lam Ra
İrkiliyorum Furkan'ı buluyorum otuzunda
Ne zaman çevirsem yüzümü O'ndan öteye
Bütün kozlarını oynuyor
En sevdiği kız maça mı,afrodit mi?
Kırk üçündeyim Furkan'ın dilemma sarmışken etrafımı
Bir ses şehre koşarak gelen elçilerden
Ya-sin
Yirmisinde bir genç nur yüzlü,soluk soluğa işledi yüreğime tekrarlanan yediyi...
Hemen peşinden
Ve zulmün bayraktarlarının ve atalarının
Korkudan göz bebeklerini yuvasından fırlatan bir ses geldi
Henüz yirmi dokuzundayken Yasin..
Yazık oldu onlara...
Ve sığınıyorum
Yolumuzun üstüne oturanlardan
Adını anarak Rabbil Alemin
Henüz yedisindeyken kaçıyorum
Bedenimi ve ruhumu kelepçeleyen
Çöldeki serap kadar gerçek
İmgeler kadar sahte susuzluğumu tatmin edişlerinden *
Bütün varlığımla yokluğun acısını yaşatan bu yansımalar içinde
Kaybolmasın diye en yüce gerçeklik kerimeler üflüyorum avucuma
Elif Lam Mim
Ve ilk adımı atıyorum neyden kaçtıysam önüme çıkarandan
Ve sırtımı döndüğüm hiçliğin
Bütün cilvelerine karşı dikiyorum gözlerimi semaya
Bütün cıvıldamalarına,sözlerine,şarkılarına,türkülerine karşı
elif lam mim sad
Susuyor ve dinliyorum
Bir kumsalda henüz tanımadığı sevgilinin
Saçlarını savuran
Yanağını okşayan
Rüzgarı dinler gibi
Kekemeleri utandıran heyecanı ile
Sevdiğine bir solukla titreyen teller
Ve telleri bile hasret bırakan sesler kadar suskun hal ile...
Sonra bir ses daha...
Ta-sin
Bir karınca sesiyle irkiliyor ruhum
Ve bütün büyüsü bozuluyor
Bembeyaz elleriyle tuttuğu değneğiyle kovuyor**
Köleliğe alışmış bedenimi tutsak eden hiçliğin sözde efendilerini
Gerçekliğin denizinde boğuluyorlar
Ve dönüyorum sırtımı cezbeden her güzelliğine
Bütün maddeselliğine karşı Belkıs eteğini topluyor
Ve yine bir ses kaçtığımız Mısır saraylarından
Elif Lam Ra
Kalbime işlediği karşı konulmazlığıyla
Fütursuzca savurduğu bakışlarla
Adımlarında ki ahenkle
Ötesi yokmuşcasına dinginliğiyle
Ve benliğiyle
Karşısında titreyen aciz bedenimin
Varlığından sığınıyor Rabbine
yokluğundan usanırken
Esir düşüyor yüreğim medreseyi Yusuf'a
Ve bir müjde bekliyor gönlüm
Kokusu gelirken Mısırdan
Yokluğuna kapanan gözlerim kavuşma anına bağlamış kaderini
Ve otuz üçünde özgürlüğe kanat çırpıyor bir dua ile
Kavuşmak üzere...
Kayıt Tarihi : 12.5.2022 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!