Umursamadığımız Manzaralar

Abdullah Karabağ
79

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Umursamadığımız Manzaralar

Her biri bir yerden balkıyor, biri diğerinden farklı
Güne ayaklanıyor umursamadığımız görünümler!

Gelen görecek, giden bakacak; kimi kaygılanacak
Meselâ, eskide böyle değildi diyecekler, halisane
Sanki eskide ben, bu halisane değilmişim gibi...
Üzerine titrediğim manzaraya eğer yoksa ilgileri
Haydi diyelim ki ben karışmayayım,
Bari şöyle adam gibi geç yanımdan, demezler mi!

Takılmışım kentin baharında, parkın cazibesine
Fırçam, boyam, kalemim... tuvalim, güneşliğim.
Çalışırken kimin şerefine kaldırdıysam dolusunu
Tuvale sığmadı rengi içimlik olan şu cam bardağın.

Kime, işlenmişini uzattıysam pahalı bir kristal gibi
Vallahi hiç rağbet görmedi pırıl pırıl silis parçası.
Dinlenme sırasında yoksa bir sigaraları çakmağıma
Ne gereği var geçerken baş sallayıp yüz eşkitmeye
Haydi diyelim ki ben karışmayayım,
Bari şöyle adam gibi geç yanımdan, demezler mi!

Çizip boyarken doğasını, yeniden biçimlenir sığası
Kibrit bloklu betonarmelerin soluk borusu parkın.

Çok mu kaldık zıkkımın başında böyle oyalanırken
Birinci grubu fırçaladık, hem de zil zurna yolladık
İkincisinin kırsal muhabbetinden belki tat alabiliriz.
Bir bundan, bir şundan... derken fazla mı kaçırdık;
Boşuna, dolusuna, mezesine... dokunmayalım da
İçmeden insanı kendinden geçirir bu kentin baharı
Haydi diyelim ki ben karışmayayım,
Bari şöyle adam gibi geç yanımdan, demezler mi!

Varsayalım ki parkın fırçalısına kimse karışmadı
Haydi diyelim ki ben de bir şey söylemedim,
Demezler mi, sen ressam mısın yoksa meyhaneci!

Güldestan Gibi, toplu şiirler, 2.baskı

Abdullah Karabağ
Kayıt Tarihi : 19.11.2008 17:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Abdullah Karabağ