Umudunu Yitirme Şiiri - Birol Solum

Birol Solum
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Umudunu Yitirme

Soğuk bir kış gecesiydi kar adeta lapa, lapa yağıyordu. Sessiz sokaklarda ilerlerken adım, adım. Bir köşe başında, bir evin saçağı altına sığınmış bir kız gördüm. Ona doğru yaklaştıkça bana doğru yönelen ve anlam veremediğim o bakışları içimde bir kıvılcımın oluşmasına sebep oldu. Ona doğru daha da çok yaklaştığımda, soğuk ona o kadar işlemişti ki adeta tir, tir titrediğini gördüm. Usulca paltomu çıkarıp ona verdim. Evini sorduğumdaysa birkaç kilometre ileride olduğunu öğrendim. Yavaş, yavaş, sessiz ve ıssız sokaklarda ilerlerken, sanki ikimizde bu sessizliğe konsantre olmuş ve bunu bozmak istemezmişçesine bir tek kelime bile etmeden yürüyorduk.

Karanlık ve dar bir sokağın başına geldiğimizde, dönüp dudaklarımdan öptü ve kaçarcasına gözden kayboldu. Onun o ıslak ve soğuk dudakları dudaklarıma değdiği anda beynim işlemez duruma gelmiş artık kalbimle düşünmeye başlamıştım. Hemen koşarak eve gelip, yatağıma uzanıp, yastığıma sarılarak pembe hayaller kurup. O anlam veremediğim bakışları çözmeye çalıştım. Sanki beş bilinmeyenli bir denklem gibi. İşte ne olduysa o anda oldu o bakışlardaki sırrı çözmeye çalıştıkça içimdeki kıvılcımlar bir yangına dönüp bütün bedenimi sardı.

Sabahın erken saatlerinde en güzel kıyafetlerimi giyip, onu ilk gördüğüm o köşe başı ve vedalaştığımız, o karanlık ve dar sokakta; elimde kırmızı bir gülle günlerce bekledim. Ama nafile ne onunla ilk karşılaştığımız ne de vedalaştığımız yerde, onun tarifine uyan ne de o tarifteki birisini tanıyan birisiyle karşılaşabildim.

Tam ümidimi kaybetmiş ve pembe hayallerimde inşa ettiğim, güllerle donatılmış, bahçeli, o küçücük kırmızı panjurlu evi yıkmaya başlamıştım ki ona bir otobüs durağında rastladım. Kader işte ona güllerle donattığım bahçedeki küçücük ve kırmızı panjurlu evimin anahtarını nasıl verebileceğimi düşünürken, o beni tanımış olmalı ki yanıma yaklaştı. İşte o anda yüzümde güller açtı. Bana o gece yaptıklarım için teşekkür etmeyi unuttuğunu ve kendisini affettirmek için de hafta sonu yapılacak düğün törenlerinde beni de görmek istediğini söyledi. İşte tam o anada yüzümde açan güller soldu ve sanki dikenleri gözüme batıyormuşçasına kanla karışık göz yaşlarım akmaya başladı.

Kendimden habersiz saatlerce bir ayyaş gibi dolaştım sokaklarda ve kendimi bir deniz kıyısında, bir uçurumun kenarında buldum. İşte tam o anda kendimi ikiye bölünmüş gibi, içimdeki yanan o aşk ateşinin; ancak bedenimi uçurumun kenarından boşluğa, denizin kucağına atarak ve sadece denizdeki dalgaların bedenime çarparak içimdeki yanan aşk ateşin söndürülebileceğini savunan kalbimle düşünen ben ve zaman her şeye çaredir, zamanın çözemediği hiçbir şeyin bulunmadığını ve yüreğime ektiğim aşk tohumlarının belki bir gün filizlenip başka isimlerle, başka bedenlerle karşıma çıkabileceğini savunan mantıklı benle karşılaştım. Uzaktan ve sabırsızca kıyasıya süren bu yaşam mücadelesini izledim. Sonunda bu savaştan kalbimle düşünen ben galip gelmiş ve kendimi tam olarak ölüme hazırlamışken.

Sanki bir el elime yapıştı bırakmıyordu beni ve rüzgara karışmış bir ses; yapma Birol, yapma bir kız için değmez diyordu. İşte o zamandan beri kendimi ve hayatımı bu elin ve sesin sahibini bulmaya adadım.

Birol Solum
Kayıt Tarihi : 18.7.2002 21:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Birol Solum