Saç telleri kemanı andıran kadın, saçını her savuruşunda çığırıyordu.
En sevdiğim şarkı çıktığında kapatılan o teybi anımsatıyordu bana.
Hep savursun istiyordum saçlarını.
Rüzgâr hep bu yöne essinde savrulsun,
şarkılar dinmesin istiyordum.
Sarılmanın bile yasak olduğu bugünlerde anlaşılıyordu kıymetler.
Parayla oynayanlar,
hisse senedi yerine hisli senetler yazıyorlardı.
Aşkları bile kiralık olmuş insanlar dolaşıyordu ara sokaklarda.
Ev değilde gönül kiralıyordu buradakiler.
Gel zaman, git zaman hatırlanacaktı anılar.
Şimdilerde evlere gömüldük.
Yasağız birbirimize.
Tadım, tuzum bir göz odam.
Sokağı bile görmeyen cam dibinde sigara içmekle geçirdiğim günlerim.
Yirmili yaşlarımı yitirdiğim, ruhumu hapsettiğim evimdeyim.
Ahiret ateşiyle dünyada tanışmış benliğim.
Kurunun yanında yaşta yanar derlerdi inanmazdım.
Şimdilerde sigaram değil, ben yanmaktayım.
Kayıt Tarihi : 25.12.2021 03:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!