Sensizlik diyordun ya...
Diyordun ki sensizlik ölüm.
Şimdi bensiz neyliyorsun gülüm?
Aylara dayanamazdın,
kimi zaman haftalara, günlere.
Hani bensiz geçen günlerin adını koymuştun ya
bazen çile, bazen hüzün, bazen de zulüm.
Hani sevdalım, hani iki gözüm?
Hepten sensizlik mi derdin,
Hepten sensizlik mi?
Tarif edemezdin, söyleyemezdin,
yalnızca titreyen dudaklardan mırıldandığın;
Ölüm...
Hani gülüm?
Hanisin sen? Ben haniyim?
Sen mi beni kaybettin, yoksa ben mi seni?
Yada ikimizde birbirimizi.
İkimizde kaybettik değil mi,
ikimizde kendimizi ve her şeyimizi.
İlk günler...
ayrılığın ilk günleri,
olurdu, olmazdı, yapardı, yapmazdı
derken günü haftaya, ayı yıla ekledim.
Gururuma yenik düştüm.
Seni değil anıları bekledim.
Sevda bitti. Hasret bitti. Çile bitti.
Bende bittim dediğim zaman
yüreğimi turna yapıp uçurdum.
Geride ne kaldı bende?
Sevda yarasında bir-iki damla kan
Kirpikler arasında bir-iki damla yaş
Kırık dökük anılar, pörsümüş bir yürek
ve sana yazdığım sensiz üçüncü şiir.
Buhranlardayım...
İsyanlardayım...
Öyle bir zelzele ki...
Öyle bir tufan ki,
keşmekeş bir hengame içindeyim.
Sükut bulmuş mağmaya inat
Cehennem kazanı, beynim fokurdar.
Yerküre sakin...
Yerküre sessiz...
Benimse kafatasım çatırdar.
Yüreğimde kopan çığ,
kulaklarımda ki çığlık,
Sensin beni bu hallere koyan.
Sensin, goncaları açmadan
güze dönen ilkbahar.
Sende ne kaldı sevdam?
Sende ne kaldı?
Tufan sonrası ne kalırsa kalabildiğince;
Darmadağın tarif edilebilenler,
tarif edilemeyen binlerceler.
Bir damla, güneş, bir parçada yeşilin kalmışsa
sakın demir atma bugüne,
dünü de düşünme.
Yarına, acele et yarına.
Yaşadığım...Öldüğüm...
Ağladığım...Güldüğüm...
Ne kaldı ki yarına yaşanacak?
Haykırışların en yüksek seslisini,
sevdaların en muhabbetlisini,
yakmaların en ateşlisini,
hasretlerin en şiddetlisini,
ve dalgaların delicesini
zaten yaşamadın mı canım?
Benimle birlikte yaşamadın mı?
O zaman ne kaldı yaşanacak?
Ne kaldı yaşanmadık?
Hiç bir şey...
Hiç bir şey deme sakın.
Çok şey vardı yarına yaşanacak;
çiçekler vardı yeşerecek
umutların yeşerdiği toprakta.
Bir çiçek vardı,
tenlerin kokusunun üstüne sindiği.
Yürekte bir çiçek vardı,
yürekten okşanacak.
Kaf dağının ardından
ne hayaller getirdik.
Gerçeklerden korktukça hayalleri bitirdik.
Hiçbir şey kalmamış yaşanacak,
Hiçbir şey...
Çiçeklerin yerine anılar büyüyecek.
Ecel bana yetmeden anılar ölmeyecek.
Olmadı... Olmadı işte.
Benim için bir ömür geçti
dolu dizgin zamanın yelesinde.
Sırtı kaşağı görmemiş zamanın.
Şimdi hikayelerin çağındayım.
Gerçeklerin körüyüm ben.
Bir adım atarken dört yana bakarım,
ikinci adımımda sekiz yana.
Avcıdan kaçan ceylan gibiyim;
Korkar oldum rüzgardan,
rüzgarla kımıldayan,
rüzgarla oynaşan yapraklardan.
Anlayacağın varsa yenik düştüm zamana.
Yaşayamadıklarımız dedim ya,
yaşayamadıklarımız...
Bir başka bahara
ömür vefa etmez belki ama
umudum kaldı.
Kayıt Tarihi : 1.2.2003 12:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muammer Kurt](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/02/01/umudum-kaldi.jpg)
Bir çiçek vardı,
tenlerin kokusunun üstüne sindiği.
Yürekte bir çiçek vardı,
yürekten okşanacak.
Kaf dağının ardından
ne hayaller getirdik.
Gerçeklerden korktukça hayalleri bitirdik.
bir başka bahara kaldı umutlar...
daha ne baharlar gelecek
kimbilir...
Sen sizliğe üşüdüm şimdi...
Titriyor bedenim..
Tebrikler
Mim Kemal Ertuğrul
TÜM YORUMLAR (3)