Gecenin yalnızlığı ürkek bir çocuk gibi kaçışıyor gözlerin değdiğinde.
Adım attığın sokaklar cennetin dünyaya açılan yegane yeri oluyor nedense.
Varlığının ışığı gecenin en karanlık yerini delip geçiyor sanki, umarsız,öylesine.
Ayın yakamozları senin üzerine düştükçe anlamlanıyor sanki,
Saçların peşine rüzgarı takıp esiyor sanki.
Hayat, içinde sen oldukça tamamlanıyor;
Bir bir renkleniyor yaşam.
Sanki sen olmasan denizler tersine akacak,
Gökyüzü yeryüzüyle kucaklaşacak,
Yağmurlar yağmaz olup gökkuşağının renkleri solacak.
Göğsümün kafesinde senin için çarpan bu ufacık yürek;
Sen olmasan susup kalacak.
Gecenin sessizliğini bozan her şarkı biraz bizden bahsediyor oysa,
Okunan her aşk öyküsü biraz senden dem vuruyor ve de.
Sabahları yüzümü ıslatan çiğ taneleri sen kokuyor belki de.
Bahçemde açan her kır çiçeğinin yüzünü bin bir umutla güneşe çevirmesi;
Sana hasretlerinden belki de.
Zamanın böylesi geçmez oluşu,
Belki de hepten durmuş oluşu, yokluğunun isyanı belki de.
Yüreğimin bu suskunluğu, bu kırgınlığı;
Gidişinin ayak izleri altında kayboluyor, duyulmuyor, bulunmuyor sanki.
Umudum bir Anka kuşunun kanadına tutunup diyar diyar seni arıyor,
Yarattığım aşk masalının içinde kanat çırpıyor sana doğru.
Gülşah ElikbankKayıt Tarihi : 2.8.2009 13:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!