Umuda Atılan SANCILI İlmek …

’’YAR! İnce bir köprüydün bedenimde …
Şimdi kolsuz şarkılarımı
Gövdesiz mısralarımı sana adıyorum…’’
…
Ölü bir hasret ıskaladı bedenimi…
Bir bayram sabahına gebe saatlere dolanıyorum
İçim kaldırmıyor SENSİZLİKLERİ
Yakıyorum avuçlarıma sinen kokunu
Un ufak oluyor düşlerim bir anda
…
Teslim almış papatyaları ayazlar
Soluksuz benzi atmış şimdi- sensiz - sarmaşıklar
Uzadı gebe yalnızlığım ölürcesine
Gelmez oldu yarınsız baharlar..
…
Hoyrat çığlığın yağmuru deliyor
Sızlanıyor hayallerim …
Karalanmış mısralara gömülüp gidiyorum
Çare yok!
Özlemlerimi dindiremiyorum…
…
Bilirim …
Her ezgide sana sarılmayı
Sarıldıkça ölmeyi
Bilirim…
Çıkmaz sokaklarda deliler gibi sabahlamayı..
…
Topuklarıma umutsuz sözlerin batıyor.
Gözlerim ardın sıra bıraktığın kızıl gidişine kesiliyor.
Yine saklanmışım,yüzgeçlerim nefes tutmuyor
…
Ey Aralıkta dökülen hazan yaprakları
Sevgiliyle dokunan tarçın yollardan haber ver …
Türküleri yakayım buğulu hasrete.
…
Ezgilere,dağlara,kanatsız turnalara sığındım
Yaktım hasret kokusunu yaban duygulara
Tütsüledim günlere geleceğin anı…
Olmadı,geleceğin yok sevgili …
…
Herkes pusu kurar düşlerime
Kurak olmuşum
Sevgilenmişim
Neye yarar?
…
Yarama tuz basar mı?
Sarıp sarmalar mı umutsuz sevdan?
Sürgün olmuşum sevdama
Tıkanıp kalmışım umuduma
…
Dişlerimin arasında kaldı senle olan her düş
Koparıp aldılar bir bir senle olan her rüyayı
Yonttular içimde sakladığım her resmi
Öteki elimi sen tut Uçurum Gözlü YAR!