Akıp giden zamanı,acaba kim durdurur.
Cevap veren akıllar,bu sualle kudurur.
Sonsuzluğun kapısı,açılır mezarlıkta.
Zaman geride kalır,yok olur karanlıkta.
Konuşan tarih varmış,ekranlarda sırıtan.
Ne anlar söylenenden,dâim sırtüstü yatan.
Yıldızlar gökte yerde,anlamsız bir düşünce.
Parçalanır hayaller,sert taşlara düşünce
Nasıl yok oldu dersin,mazideki kavimler.
Yazmaz oldu onları,duvardaki takvimler.
Bilgi dağarcığından,çıkarıp atıldılar.
Yok pahasına bugün,hor görüp satıldılar.
Görünmez yakın değil,ferahlık veren vadi,
Haber verir uzaktan,gür sesli bir münâdi.
Bekle onu umutla,kulağın seste olsun.
Rüyalardaki gibi,mekânın neşe dolsun.
Duruşun zarar verir,vuslatı geciktirir,
Sanmaki birileri,onu sana getirir.
Söylemek çok zor amma,meşakkat var önünde.
Hazırlık gerek şimdi,lâzım sefer gününde.
Dönüşü yok bu yolun,ufuklar aşıp gider.
Güle güle ey! yolcu,selametle yürü der.
Ardına bakma sakın,günahlardan bir umman.
Ne acayip bir durum,şimdi kurtuluş umman.
Kayıt Tarihi : 31.12.2008 22:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)