Biliyorum sen yine parmak uçlarımda eriyip gidiyorsun. Yılların geçmesiyle kabaran hasretimin kök salınan toprağında.
Bir fidan misali yeşermeye yüz tutacaksın.
Büyüdükçe içimde yanan ateşin küllerini savurup beni yeniden hayata bağlayacaksın.
Yokluğun toprağımı çoraklaştırmayacak biliyorum
Bir dokunuşun binlerce hücremi yeniden canlandıracak. Mevsimler gibisin tıpkı
Ve ben senin en çok bana yağmurları getirdiğin baharı seviyorum.
Ardından içimi ısıtan güneş gibi sıcacık dokunuşlarını, Yokluğun hazandır.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta