Ümit
İnsanların ümidini kırmamak gerek, belki sadece o ümide yaslanmıştır! Ümit kırmamak adına çıplak gerçekleri de görmemezlik edemem! İnsanların "Orta Çağ" söylemleri ve öğretileri üzerinden boşu boşuna kavgasının anlamsızlığını anlatacağım!
Tercihlerimizle kendimizi, tavsiyelerimizle de dostlarımızı esarete sürüklemeyelim! İki kişi yeterlidir evrende bir fikrin yeşermesi için.
Orta Çağ öğretilerinin bittiğini söylüyorum! Bu öğretiler her türlü felsefi ve dinsel birikimlerdir!
Tarihsel nakillerin"Doğru" luğunu tartışmak önemli. Çünkü bu nakiller taraflı gelir. Yandaş olanlar abartılı överken karşıt olanlar yerer! Bu manada şunu yapmak sakıncalı; kişi taraf olduğu nakil bilgiye doğru, karşı nakile yanlış kabul eder ise sağlıklı bir sonuç çıkmaz! Zaten egemen olanların izin verdiği bilgilerin nakli söz konusu. Tarihsel süreçte, hatta günümüzde; taraf olunan kalır, karşıt olan silinir; imha edilir. Egemen olanların izin verdikleri kalır. Bu manada nakil bilgileri sorgulamak insanın en doğal hakkı! Egemenlere zarar vermeyenler nakledilmiş, nakledilen her şeyi "Kutsal" sayıp bu şekilde inanmak ya da "Mutlak doğru" önermek insan algısını yanıltmaktır.
Din alanında aracılar sistemi "Orta Çağ" da bitti. Yani yeni dönemde aracı olmaksızın birey Tanrı ilişkisi şekillenir! Bu son peygamber ve son kitap Kuran ile bitti! Zaten insan, Tanrı ile ilişkilerinde araya aracı istemez! Aracı derken öğreten kişiyi kast etmiyorum. Okullarda bilgi öğreten öğretmenler aracı değildir, onlar bilgiyi naklederler, paylaşırlar; bilgiyi değiştirecek eklentiyi yapana aracı diyorum! Yorum da başka bir durum! Mesela ben ayeti tırnak içinde yazarım ama kendim yorum yaparım, bu ayeti değiştirmek olmaz! Aracılık da olmaz! Paylaşımdır ve yorumdur! Her yorum kişiyi bağlar, doğruluğu dayatılmadığı sürece yorumlar yol gösterir! Kuran'ın hükmü evrensel, algılamaya dikkat edilirse ebedidir! Çünkü yaşandığı dönem ve geleceğe dair hükümler var! Eğer doğru algılanırsa, geçmişe dair uygulamalar, günümüze o zamanın algısıyla taşınmaz ise ebedi ve evrensel olduğu görülür!
Orta Çağ öğretilerinin bittiğine delil olduğunu düşündüğüm; üç bölüm ayetler yazacağım!
Kuran; Nisa; 159 “Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.”
Bu ayetde, kitap ehlinin yani üç dinin kitabı olan Tevrat, İncil, Kuran; takipçilerinin aleyhinde İsa'nın şahitliği konusu var! Ne zaman bu şahitlik? Kıyamet günü! Kıyam: ayağa kalkış, diriliş olduğuna göre; diriliş günü, bu şahitlik söz konusu! Diriliş gününü uyanmak olarak alıyorum, farkındalık! İlerde bir gün olarak da alınabilir, bu aleyhte olan şahitliğin aslı değişmez! Bu dahi kitap ehlindeki bükülmeyi gösterir! Dikkat ediniz dinsizlerin aleyhinde değil, inanan kitap ehlinin aleyhinde bu şahitlik!
"Eğer yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece yalan uyduruyorlar." Enam Suresi (116)
Bu ayette de sürü psikolojisine kapılmamak var! "Orta Çağ" öğretilerinde sürü psikolojisi hakimdir! Bir baş olacak ve ona itaat edilecek şeklinde bir anlayış vardır! Bu dahi ayetle ortadan kaldırılmış! Yani her insan kendi potansiyelini bizzat kendi kullanarak esmayı yansıtacak! İnsanlığın gelişimi de amaçlanmış!
"Sana ancak, senden önceki peygamberlere söylenenler söylenmektedir. Hiç şüphesiz senin Rabbin hem bağışlama sahibidir, hem de elem dolu bir azap sahibidir." (43) Kuran, Fussilet.
Evet, tek söylem var. Evrensel olan her alanda geçerli. Yani kuran yeni değil Adem'den beri aynı söylem var! Ve kıyamete değin kapsam geniş! Eski zamanın algısında takılınmadığı sürece geleceği de kapsar! Dar bakılırsa eski zaman algısı yeni insanı daraltır!
Kıyam çağındaki algılama çok daha yüksek olacaktır! Bu algılama aslında sınırsızdır!
Peki bu ayetlerin gösterdiği şekilde insanlık algı ve anlayışını düzenlemek yerine eski zaman algısını "Kutsal" söylemlerle dayatırsa ne olur?
Şu olur! Risalelerden o kısmı aynen tırnak içi veriyorum.
İşaratül-İcaz | Münafıklar Bahsinden bir bölümle giriş yapmak isterim konuya.
“Alelekser münafıklar, ehl-i kitaptan oldukları için, şeytani bir zeka sahipleri olup, daha hilekar, daha desiseci olurlar.
Birincisi: Allah'ı kandırmak gibi muhal bir şeyin talebinde bulundukları için tahmik edilmişlerdir.
İkincisi: Menfaat niyetiyle kendilerine zarar dokundurdukları için tesfih edilmiştir.
Üçüncüsü: Menfaati mazarattan tefrik edemedikleri için techil edilmişlerdir.
Dördüncüsü: Tıynetleri pis, sıhhatlerinin madeni hasta, hayat menbaları ölmüş, vesaire gibi rezaletleriyle terzil edilmişlerdir.
Beşincisi: Şifanın talebiyle marazlarını ziyade ettikleri için tezlil edilmişlerdir.
Altıncısı: Elemden maada bir şeyi intaç etmeyen kavi bir azapla tehdit edilmişlerdir.
Yedincisi: İnsanlarca alametlerin en çirkini olan kizb ile teşhir edilmişlerdir.” İşaratül-İcaz
Anlaşılıyor ki bu 7 maddedeki; ahmaklık, sefihlik, cahillik, rezillik,zillet, tehdit, yalancılık ve teşhir edilme durumu resen olacak! Yani kişi çok akıllı, kurnaz, bilgili olsa dahi Allah, münafıklık durumunda bu 7 maddelik hali resen yaptıracak! Hani halk arasında söylenir; "Allah şaşırttı" öyle bir durum.
Yerleşik algılamayı değiştirmek kolay değil, hatta bazı anlamayana bu bahisleri açmak da doğru olmaz! Çünkü o kadar ibadet edip zikir çekmiş, hacca gidip kandil ihya etmiş kişi hayalinde muhteşem bir makamdadır! Bunu kırmak o kişiyi yeise ümitsizliğe atabilir! Bu nedenle bu tür yazıları sadece bu alanda merakı olanların okuması ya da uygulaması tavsiyemdir. İlim, ihmal edilemeyeceğinden bu konu da ihmal edilemez!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
Ahmet BektaşKayıt Tarihi : 6.6.2013 05:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yerleşik algılamayı değiştirmek kolay değil, hatta bazı anlamayana bu bahisleri açmak da doğru olmaz! Çünkü o kadar ibadet edip zikir çekmiş, hacca gidip kandil ihya etmiş kişi hayalinde muhteşem bir makamdadır! Bunu kırmak o kişiyi yeise ümitsizliğe atabilir! Bu nedenle bu tür yazıları sadece bu alanda merakı olanların okuması ya da uygulaması tavsiyemdir. İlim, ihmal edilemeyeceğinden bu konu da ihmal edilemez!
![Ahmet Bektaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/06/06/umit-yazim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!